evet kafami doldurmaliyim
hemen hemen başka şeylerle..
o kelimeler aklıma geldikçe çünkü
boğazına kadar ıslanıyorum...
31 Aralık 2015 Perşembe
Bu saklambaç oyununda;
Ben saklanırsam,
Beni bulmak yerine,
Onun daha da karanlığa saklanmasından korktum.
Ben saklanırsam,
Beni bulmak yerine,
Onun daha da karanlığa saklanmasından korktum.
oyyy oy ben izninizle şuraya biraz ağlayıp gidicem
ya sizin elinizde ki işe nie bi başkası salça olup ukalalık yapıyor....
ya sen kendi işine baksana herkes kendi işini yapsa zaten bu memleket bu halde olmaz neyse memleket konularına girmiycem...
valla ukala kendini beğenmiş insanlara sinir oluyorum fikrini söylemek ile salça olmak arasında ki farkı bi bilmeli insan...
yine gergin anlar.... insana tahamülüm kalmadı galiba benim
ya sizin elinizde ki işe nie bi başkası salça olup ukalalık yapıyor....
ya sen kendi işine baksana herkes kendi işini yapsa zaten bu memleket bu halde olmaz neyse memleket konularına girmiycem...
valla ukala kendini beğenmiş insanlara sinir oluyorum fikrini söylemek ile salça olmak arasında ki farkı bi bilmeli insan...
yine gergin anlar.... insana tahamülüm kalmadı galiba benim
30 Aralık 2015 Çarşamba
Yine gülümsedi.
kendini hızla geçiştirip onları sordu
'Nasılsıniz, iyi misiniz?'
kendini geçiştirdi, çünkü
olur da anlarlar da
'neyin var' diye sorarlar diye korktu,
anlatmak zorunda kalır diye korktu..
anlatır da onun icin önemli olan derdi basitleşir diye korktu .
insanların dillerinde süresini tamamlayıp önemsenmez diye korktu.
'geçer, sıkma canını ya' diyip yeni gündemlerine geçerler diye korktu.
..
Yine gülümsedi, mutluyken de üzgünken de..
her zaman en iyi yaptığı şeyi yaptı.
kendini hızla geçiştirip onları sordu
'Nasılsıniz, iyi misiniz?'
kendini geçiştirdi, çünkü
olur da anlarlar da
'neyin var' diye sorarlar diye korktu,
anlatmak zorunda kalır diye korktu..
anlatır da onun icin önemli olan derdi basitleşir diye korktu .
insanların dillerinde süresini tamamlayıp önemsenmez diye korktu.
'geçer, sıkma canını ya' diyip yeni gündemlerine geçerler diye korktu.
..
Yine gülümsedi, mutluyken de üzgünken de..
her zaman en iyi yaptığı şeyi yaptı.
''Bir zamanlar, herkesten uzakta, kimsenin keşfetmediği, gökdelenlerin, apartmanların, büyük marketlerin, elektrik direklerinin olmadığı Yıldızistan adında bir ülke varmış. Yıldızistan’da gündüz vakti çocuklar kocaman ağaçların tepelerine çıkar, çeşit çeşit meyveler toplayıp yer, buz gibi suları akan derelerde ayaklarını yıkarlarmış.
Yıldızistan’da güneş batıp akşam olunca oyun oynamaktan yorulan çocuklar, masa sandalye yapan marangozlar, elbise diken terziler, ülkedeki herkes bütün işlerini bırakırlarmış. Evlerine gider, kapıların arkasında gizlenen altın oltalarını alır ve yıldıztoplayıcılığına başlarlarmış.
Her gece ülkedeki her vatandaşın bir adet yıldız toplama hakkı varmış. Herkes kendi boyuna göre ayarlanmış altın oltalarını gökyüzüne doğru uzatır ve ayın etrafındaki yıldızlardan bir tanesini tutarmış. Elektrik veya mum gibi ışık verecek aletleri olmayan bu ülkede yıldıztoplayıcılığı yapmadan yaşamak mümkün değilmiş. Kimisi topladığı yıldızını mutfağa götürür yemek yapar, kimisi kütüphanesinde yıldız ışığı altında kitap okurmuş. Uyku vakti geldiğinde ise yıldızlarını tekrar altın oltanın ucuna takıp gökyüzüne salarlarmış. Güneş doğduktan sonra bir yıldız dünyada kalırsa gökyüzünün karanlığa gömüleceğini herkes çok iyi biliyormuş..''


koloniyle yıldızistan'da yaşasak ne güzel olurmuş!!!
29 Aralık 2015 Salı
Kalktı sonra,
çayından bi yudum aldı..
yorgun gözlerle pencereden baktı.
hava çok sisliydi.
net olarak göremiyodu o akşam.
karşıdaki otobüs durağını da, dükkanları da
gökyüzünü de göremiyodu,
ve
..
yıldızları da..
belki ordalardı ama,
göremiyodu işte.
hava çok sisliydi.
'bazen de,
bazen de kendilerini onların göstermesi gerekir'
diye düşündü.
'otobüs durağının, karşıdaki dükkanların, gökyüzünün
ve
yıldızların..'
çayından bi yudum aldı..
yorgun gözlerle pencereden baktı.
hava çok sisliydi.
net olarak göremiyodu o akşam.
karşıdaki otobüs durağını da, dükkanları da
gökyüzünü de göremiyodu,
ve
..
yıldızları da..
belki ordalardı ama,
göremiyodu işte.
hava çok sisliydi.
'bazen de,
bazen de kendilerini onların göstermesi gerekir'
diye düşündü.
'otobüs durağının, karşıdaki dükkanların, gökyüzünün
ve
yıldızların..'
28 Aralık 2015 Pazartesi
Koloni olmak gittigin mekanda 15 kisilik yer yok lafina alismak
Koloni olmak her daim bir suru evin oldugunu bilmek
Koloni olmak kendi isin gibi acele ile arkadasina yardim etmek
Koloni olmak dondurmayi o seviyor diye bi kasik eksik yemek
Koloni olmak bir odada 9 kisi uyumak
Koloni olmak mezunken kekini kurabiyeni yapip arkadaslarina juride dua etmek
Koloni olmak karsilik beklememek
Koloni olmak sadece sevmek
Koloni olmak yan yanayken daima laf sokmak
Koloni olmak ayrildigin anda ozlemek....
Allah iki cihanda ayirmasin koloni iyiki var hoscakal bademlik ne sanslisin bir koloni gecti siniflarindan kendine yakisan sekilde vedasini etti gidiyoruz biz hoscakal...
Koloni olmak her daim bir suru evin oldugunu bilmek
Koloni olmak kendi isin gibi acele ile arkadasina yardim etmek
Koloni olmak dondurmayi o seviyor diye bi kasik eksik yemek
Koloni olmak bir odada 9 kisi uyumak
Koloni olmak mezunken kekini kurabiyeni yapip arkadaslarina juride dua etmek
Koloni olmak karsilik beklememek
Koloni olmak sadece sevmek
Koloni olmak yan yanayken daima laf sokmak
Koloni olmak ayrildigin anda ozlemek....
Allah iki cihanda ayirmasin koloni iyiki var hoscakal bademlik ne sanslisin bir koloni gecti siniflarindan kendine yakisan sekilde vedasini etti gidiyoruz biz hoscakal...
27 Aralık 2015 Pazar
25 Aralık 2015 Cuma
24 Aralık 2015 Perşembe
23 Aralık 2015 Çarşamba
Her yer kapkaranlıktı, aydınlatıldık.
Hiç yokken, varedilmiş bedenlerimiz oldu.
Yıllardır boğazlarımızdan geçen kilolarca, çeşit çeşit yiyeceklerimiz oldu.
Bi dolu elbiselerimiz oldu sonra.
Dışarısı buz gibiyken kaloriferlerimiz oldu.
Sonra
Tüm bu fiziksel şeylerin yanında, duygularımız oldu, gercekten yaşadığımızı hissettirecek.
Merhamet oldu, acı oldu, keder oldu, mutluluk oldu, huzur oldu bazen.
Hayallerimiz oldu.
Bazen oldu, bazen de hayırlısı buymuş dediğimiz.
Ailemiz oldu, bazen kızsak da, manevi olarak hep yanımızda olan.
Bazıları girip sonra çıksa da,
Hayatımızın her döneminde arkadaşlarımız oldu bi sürü.
Aynı duyguları paylaşabildigimiz.
Dünya oldu, çevremizde dönen.
Süzülen kuşları görebildik, Güneşin batışını seyredebildik mesela.
Rüzgarın esişini hissedebildik, bi derenin akışını duyabildik mesela.
Koşunca nefes nefese kalabildik, su içince ferahlayabildik mesela.
Yine bu fiziksel şeyleri ruhumuzda hissedebildik mesela.
Farketmeli
Ne çok şeyimiz
oldu.
Hiç yokken, varedilmiş bedenlerimiz oldu.
Yıllardır boğazlarımızdan geçen kilolarca, çeşit çeşit yiyeceklerimiz oldu.
Bi dolu elbiselerimiz oldu sonra.
Dışarısı buz gibiyken kaloriferlerimiz oldu.
Sonra
Tüm bu fiziksel şeylerin yanında, duygularımız oldu, gercekten yaşadığımızı hissettirecek.
Merhamet oldu, acı oldu, keder oldu, mutluluk oldu, huzur oldu bazen.
Hayallerimiz oldu.
Bazen oldu, bazen de hayırlısı buymuş dediğimiz.
Ailemiz oldu, bazen kızsak da, manevi olarak hep yanımızda olan.
Bazıları girip sonra çıksa da,
Hayatımızın her döneminde arkadaşlarımız oldu bi sürü.
Aynı duyguları paylaşabildigimiz.
Dünya oldu, çevremizde dönen.
Süzülen kuşları görebildik, Güneşin batışını seyredebildik mesela.
Rüzgarın esişini hissedebildik, bi derenin akışını duyabildik mesela.
Koşunca nefes nefese kalabildik, su içince ferahlayabildik mesela.
Yine bu fiziksel şeyleri ruhumuzda hissedebildik mesela.
Farketmeli
Ne çok şeyimiz
oldu.
22 Aralık 2015 Salı
Ağlıyordu kızın biri. Ama o kadar alışılmıştı ki buna.Pek de sorun değildi aslında. Ağlarr,ağlar susardı nasılsa.Hep ağlıyordu zaten. Kırılmıştı kızın biri ama ne olacak ki? Geçerdi bir saate. Hep kırılırdı zaten dalga geçer gibi.Neydi ki amacı? Dikkat çekmek mi? Ya da belki hiçbir amacı yoktu sadece ağlıyordu kızın biri..
21 Aralık 2015 Pazartesi
neden
birlikteyken iyi hisseden insanlar ayrılmak zorunda
sürekli farklı insanlarla tanışmak şart mı
meselaa,
kimilerini sevdiysek..
onlar hep bizle kalamaz mı?
hayatımızdan kimseyi çıkarmadan
ekleye ekleye gitsek olmaz miydik?
hepsi bir arada olmuyor mu?
bunun için cenneti mi beklemeliyiz?
ama şimdiden özlüyorsak
sıcak gülümsemeleri..
en içten, ama harttak dokunuşları
ariyosak bazen..
ama buna rağmen unutuyosak yavaştan maziyi
bi yerlere kazımak istediğimiz gülüşleri....
ama o gülüşlerin üzerine
yenileri
kulaklardaki yerini aldıysa artık...
göre göre ellerimizin arasından kayıp gidiyorsa
gözyaşlarıyla uğurlamak mi düşer bize?
yada yenilerini ekleyebilmek için 6 ayda bir
birkaç günlük buluşmalar mı?
artık yeni ayrılıklar yada yeni tanışmalar yapmak zor geliyosa
böylece devam etmek istiyosam ama olmuyosa,
yine boğazımda düğümle kala kalırım burda...
yarın olur yine devam ederim unutmaya
birlikteyken iyi hisseden insanlar ayrılmak zorunda
sürekli farklı insanlarla tanışmak şart mı
meselaa,
kimilerini sevdiysek..
onlar hep bizle kalamaz mı?
hayatımızdan kimseyi çıkarmadan
ekleye ekleye gitsek olmaz miydik?
hepsi bir arada olmuyor mu?
bunun için cenneti mi beklemeliyiz?
ama şimdiden özlüyorsak
sıcak gülümsemeleri..
en içten, ama harttak dokunuşları
ariyosak bazen..
ama buna rağmen unutuyosak yavaştan maziyi
bi yerlere kazımak istediğimiz gülüşleri....
ama o gülüşlerin üzerine
yenileri
kulaklardaki yerini aldıysa artık...
göre göre ellerimizin arasından kayıp gidiyorsa
gözyaşlarıyla uğurlamak mi düşer bize?
yada yenilerini ekleyebilmek için 6 ayda bir
birkaç günlük buluşmalar mı?
artık yeni ayrılıklar yada yeni tanışmalar yapmak zor geliyosa
böylece devam etmek istiyosam ama olmuyosa,
yine boğazımda düğümle kala kalırım burda...
yarın olur yine devam ederim unutmaya
20 Aralık 2015 Pazar
19 Aralık 2015 Cumartesi
18 Aralık 2015 Cuma
17 Aralık 2015 Perşembe
16 Aralık 2015 Çarşamba
öyle sert bir kış geçirmişti ki;
ne baharın kokusu ne rengarenk çiçekler
ne de ışıl ışıl güneş..
hiçbirisi onu kendine getiremiyordu.
bak ağaçlara
bembeyaz çiçeklerine sıcacıklar
değil mi diyordum
kar da böyleydi biliyomusun o da bembeyazdı
ama soğuktu diyor.
öyle işte zamanla bişeyler yoluna girse bile;
o unutmuyordu,
yalnızlığını ,hüzünlerini,çaresizliklerini;
unutamıyordu .
ne baharın kokusu ne rengarenk çiçekler
ne de ışıl ışıl güneş..
hiçbirisi onu kendine getiremiyordu.
bak ağaçlara
bembeyaz çiçeklerine sıcacıklar
değil mi diyordum
kar da böyleydi biliyomusun o da bembeyazdı
ama soğuktu diyor.
öyle işte zamanla bişeyler yoluna girse bile;
o unutmuyordu,
yalnızlığını ,hüzünlerini,çaresizliklerini;
unutamıyordu .
15 Aralık 2015 Salı
14 Aralık 2015 Pazartesi
13 Aralık 2015 Pazar
Kahvaltı
'soğuk oldu hadi çıkalım, ben de üşüdüm.'
iftar
ağlama
'ben de 50'de kalmayı düşündüm ailecek:)'
depresiflik
proje
'bu anı unutmayın.'
yağmur
maket
aksam yemeği
'hadi bahçede çalışalım hep birlikte.'
çekirdek
sohbet
çay
doğumgünü
kar
'hadi yukarı cikalim projeye, hayir burda muhabbet edelim bi daha nerde bulcaz?'
..
Bu bahçe.
'soğuk oldu hadi çıkalım, ben de üşüdüm.'
iftar
ağlama
'ben de 50'de kalmayı düşündüm ailecek:)'
depresiflik
proje
'bu anı unutmayın.'
yağmur
maket
aksam yemeği
'hadi bahçede çalışalım hep birlikte.'
çekirdek
sohbet
çay
doğumgünü
kar
'hadi yukarı cikalim projeye, hayir burda muhabbet edelim bi daha nerde bulcaz?'
..
Bu bahçe.
Şimdii
Nasıl mı
Aylar sonra apart.
Evet,
Yine passenger çaldı
Farklı birisi olsa da, yine güvenlik deli gibi zili çaldı :)
Çayı aynı çaydanlıktan içtik ya da
50den kalan tabaklari yikadim yine mesela..
2 eksik vardı galiba;
Bi sıfır eksikti kaldığımız odada,
Bi dee..
4kisiydik.
Sadece 4.
Geri alıyorum.
Eksik 2'den çoktu.
Nasıl mı
Aylar sonra apart.
Evet,
Yine passenger çaldı
Farklı birisi olsa da, yine güvenlik deli gibi zili çaldı :)
Çayı aynı çaydanlıktan içtik ya da
50den kalan tabaklari yikadim yine mesela..
2 eksik vardı galiba;
Bi sıfır eksikti kaldığımız odada,
Bi dee..
4kisiydik.
Sadece 4.
Geri alıyorum.
Eksik 2'den çoktu.
12 Aralık 2015 Cumartesi
kalbim hızla çarpıyordu.
korku ve heyecan...
ne yapacaktim
ya birşeyler yanlış giderse?!
kafamda kurudukça daha da gerildim..
vakit öğlen..
geçmek üzere
kalktım..
çıkmadan evvel kılaym..
ellerimi bağlayınca kalbimin gürültüsünü iyiden iyiye duymaya başladı..
kafamda bin tane dusunce..
....
iyice gerildim
sonra..
niye bu kadar gerildim diye gerildim..
sonra biara
kendi sesimi duydum..
"...maliki yevmiddin..
din gününün sahibi....."
herşeyin maliki.....
şu gerildigim
birkaç uyduruk şeyin sahibi
küçüldü küçüldü gözümde..
şuanda herşeyin sahibiyle görüsmedeydim..
aracısız..
....
kalp atışlarım yavaşladı..
istedim..
sadece O'ndan..
korku ve heyecan...
ne yapacaktim
ya birşeyler yanlış giderse?!
kafamda kurudukça daha da gerildim..
vakit öğlen..
geçmek üzere
kalktım..
çıkmadan evvel kılaym..
ellerimi bağlayınca kalbimin gürültüsünü iyiden iyiye duymaya başladı..
kafamda bin tane dusunce..
....
iyice gerildim
sonra..
niye bu kadar gerildim diye gerildim..
sonra biara
kendi sesimi duydum..
"...maliki yevmiddin..
din gününün sahibi....."
herşeyin maliki.....
şu gerildigim
birkaç uyduruk şeyin sahibi
küçüldü küçüldü gözümde..
şuanda herşeyin sahibiyle görüsmedeydim..
aracısız..
....
kalp atışlarım yavaşladı..
istedim..
sadece O'ndan..
11 Aralık 2015 Cuma
evett..
eğer bi kelebek olsaydımm
ormanı isterdim.
sınırlarım belliyse de temiz hava yeşilllik derdim.
ama
kelebek olunca
fanusta mı yoksa ormanda mı olurdummm acaba..??
emin değilim
çünkü
eğer bana kelebekken bi insan olsaydın neyi seçerdin deselerdi
o zaman seçimim şuanki olduğum yer olur muydu
emin değilim..
eğer bi kelebek olsaydımm
ormanı isterdim.
sınırlarım belliyse de temiz hava yeşilllik derdim.
ama
kelebek olunca
fanusta mı yoksa ormanda mı olurdummm acaba..??
emin değilim
çünkü
eğer bana kelebekken bi insan olsaydın neyi seçerdin deselerdi
o zaman seçimim şuanki olduğum yer olur muydu
emin değilim..
Bi kelebek olsaydın..
Güzel bi fanusta mi
Yoksa özgürce yemyesil bi ormanda mi yasamak isterdin?
Muhtemelen ormanda dersin..
Ama ormanda özgürce uçarken de,
Yorulacaksin, nefesin kesilicek
Ve en sonunda yine cok da uzaklara gidemeyeceksin..
Yani kendi ucma sinirin kadar uzaklasabileceksin.
O zaman
Ha fanusta olmuşsun
Ha kocaman ormanda;
Dünyan hep, kendi ulasabildigin sınırlar olacak.
Dünyanın çizgilerini belirleyen,
Yine kendi sınırların olacak.
Güzel bi fanusta mi
Yoksa özgürce yemyesil bi ormanda mi yasamak isterdin?
Muhtemelen ormanda dersin..
Ama ormanda özgürce uçarken de,
Yorulacaksin, nefesin kesilicek
Ve en sonunda yine cok da uzaklara gidemeyeceksin..
Yani kendi ucma sinirin kadar uzaklasabileceksin.
O zaman
Ha fanusta olmuşsun
Ha kocaman ormanda;
Dünyan hep, kendi ulasabildigin sınırlar olacak.
Dünyanın çizgilerini belirleyen,
Yine kendi sınırların olacak.
10 Aralık 2015 Perşembe
9 Aralık 2015 Çarşamba
bazen adımların tasiyamayacak kadar da ağırlaştı mı
çöktün mu bulunduğun yere
yerdeki yapraklara da takıldı mi gözün
dalından kopmuş....
sonra düşündün mu hiç
neden böyle?
napiyorum?
güçsüz hissettin mi sonra..
ama çok...
ama gökyüzünü görebilecek bi yerdeysen şanslısın.
bakarsan gökyüzüne yada bi ağaca
güçlü hissedersin.
gücü hissedersin
çünkü onlar en güçlü olanı haykırır sana...
çöktün mu bulunduğun yere
yerdeki yapraklara da takıldı mi gözün
dalından kopmuş....
sonra düşündün mu hiç
neden böyle?
napiyorum?
güçsüz hissettin mi sonra..
ama çok...
ama gökyüzünü görebilecek bi yerdeysen şanslısın.
bakarsan gökyüzüne yada bi ağaca
güçlü hissedersin.
gücü hissedersin
çünkü onlar en güçlü olanı haykırır sana...
bilmezdi..
uflediler söndüm çaldığında
neden aa çok güzel şarkı dediğimi..
yada bigün sessizlik olduğunda
kız çocuğu doğdu dememin sebebini de...(28kasim2015)
hatta kimse bu lafı bilmediği için açıklama yaptığım da bunu nerden bildiğimi de..
ofiste cnblue muhabbeti yapmama şaşırmadığı gibi nerden bildiğimi de bilmezdi.
kıyafetlere dikkat etmediğim halde bi gün biri mor şal taktigini ve bir gün de gümüş rengi ayakkabı giydiğini bildiğimi de bilmez..
günlük tutmadığımi bilmediği gibi...
uflediler söndüm çaldığında
neden aa çok güzel şarkı dediğimi..
yada bigün sessizlik olduğunda
kız çocuğu doğdu dememin sebebini de...(28kasim2015)
hatta kimse bu lafı bilmediği için açıklama yaptığım da bunu nerden bildiğimi de..
ofiste cnblue muhabbeti yapmama şaşırmadığı gibi nerden bildiğimi de bilmezdi.
kıyafetlere dikkat etmediğim halde bi gün biri mor şal taktigini ve bir gün de gümüş rengi ayakkabı giydiğini bildiğimi de bilmez..
günlük tutmadığımi bilmediği gibi...
8 Aralık 2015 Salı
Hayır.
Hiç bi zaman
Problem buyükmüs "gibi" olmaz
Problemi'N'se zaten büyüktür.
Biz nice büyük problemleriMizle birlikte savaşmadık mı?
Yine öyle yaparız..
Vakit kaybı değil.
Ancak ozman küçültürüz.
Göremiyoruz artık.
Anlatmayinca bilememki..
Şimdi
Böyle
Uzaktan
Anlatalım ki
Dualarimiz daha sıklaşsın..
Yine kenetlenelim sıkıca.
Hiç bi zaman
Problem buyükmüs "gibi" olmaz
Problemi'N'se zaten büyüktür.
Biz nice büyük problemleriMizle birlikte savaşmadık mı?
Yine öyle yaparız..
Vakit kaybı değil.
Ancak ozman küçültürüz.
Göremiyoruz artık.
Anlatmayinca bilememki..
Şimdi
Böyle
Uzaktan
Anlatalım ki
Dualarimiz daha sıklaşsın..
Yine kenetlenelim sıkıca.
ne bileyim belki de
o dünyaya yabancıyım
yabancı hissediyorum şimdilik yada..
bu yüzden
sessizliğim..
uzaktan seyrediyorum..
farklı..
sevdiklerim, konuştuklarım..
belki de bu yüzden
kapandım kabuğuma..
o dünyaya girmek istemiyorum ya da..
sıkıca tutuyorum kapılarımı...
ne zamana kadar bilmiyorum.
ama
susuyorum..
o dünyaya yabancıyım
yabancı hissediyorum şimdilik yada..
bu yüzden
sessizliğim..
uzaktan seyrediyorum..
farklı..
sevdiklerim, konuştuklarım..
belki de bu yüzden
kapandım kabuğuma..
o dünyaya girmek istemiyorum ya da..
sıkıca tutuyorum kapılarımı...
ne zamana kadar bilmiyorum.
ama
susuyorum..
7 Aralık 2015 Pazartesi
Bazen vatsabı görmedin ne zamandır diye atılan bi mesaj icin
Bazen bin kere gonderilen yıldızlı sitikırlar icin
Bazen juri arasında arka arkaya kurulan cümleler icin
Bazen önemsemiyom, merak da etmiyom ama napıyon diyip yumruklu atılan bi mesaj icin
Uyuyamayıp telefona baktığında tebessüm ettiren o dostlar için
Ben de sonra bi çok şeyi unutup, sözcüklerimle yalandan bağırıp dursam da içimden iyiki varlar demek istiyorum.
'Birinin bi derdi varsa diğeri duramaz çırpınır
çünkü üzüntüye ortaktır'
Bazen bin kere gonderilen yıldızlı sitikırlar icin
Bazen juri arasında arka arkaya kurulan cümleler icin
Bazen önemsemiyom, merak da etmiyom ama napıyon diyip yumruklu atılan bi mesaj icin
Uyuyamayıp telefona baktığında tebessüm ettiren o dostlar için
Ben de sonra bi çok şeyi unutup, sözcüklerimle yalandan bağırıp dursam da içimden iyiki varlar demek istiyorum.
'Birinin bi derdi varsa diğeri duramaz çırpınır
çünkü üzüntüye ortaktır'
6 Aralık 2015 Pazar
biz
küçük şeylere takılırdık..
en önemsenmeyenleri önemserdik
bi esirgeme çocuğunu
durakta servis bekleyen mutsuz mavi gözlü kızı
yol kenarındaki yalnız çalıları
ziyaret edildiğini unuttuğu için yalnız hissedip ağlayan teyzeyi
bi salıncağı ,martıcığı,
daha daha bir sürü şey...
çünkü bilirdik
birileri de onları farketmezse..
birileri onları farketmeli..
öyle işte
daimi mutlu olamayız mesela
dururuz, bi bakınırız,
sonra üzülecek bişey buluruz
'dünyada üzülecek o kadar çok şey var ki'
öte yandan bi dondurmayla iki muhabbetle sıcak bi çay da seviniriz
hemen toparlanır kalkarız..
birinin bi derdi varsa diğeri duramaz çırpınır
çünkü üzüntüye ortaktır
hiç bişey yapamasa dua eder
onla bir üzülür..
şuan ben mesela çıkıp
amca doldur ,dondurma delisi birine götürcem
hepsini yer
yürü yürü yürü ........... kapıyı çal
noluyoo lan neyiniz var ne bu tripler artistikler
(o arada dondurma elimden uçmuştur)
demek istiyorum.
sonrada sorunu dinleyip dinleyip hunharca tartışmak
tabiki de çözememek ama en azından rahatlatmak istiyorum..
baya karıştı.........
böyle işte inişli çıkışlı ...
küçük şeylere takılırdık..
en önemsenmeyenleri önemserdik
bi esirgeme çocuğunu
durakta servis bekleyen mutsuz mavi gözlü kızı
yol kenarındaki yalnız çalıları
ziyaret edildiğini unuttuğu için yalnız hissedip ağlayan teyzeyi
bi salıncağı ,martıcığı,
daha daha bir sürü şey...
çünkü bilirdik
birileri de onları farketmezse..
birileri onları farketmeli..
öyle işte
daimi mutlu olamayız mesela
dururuz, bi bakınırız,
sonra üzülecek bişey buluruz
'dünyada üzülecek o kadar çok şey var ki'
öte yandan bi dondurmayla iki muhabbetle sıcak bi çay da seviniriz
hemen toparlanır kalkarız..
birinin bi derdi varsa diğeri duramaz çırpınır
çünkü üzüntüye ortaktır
hiç bişey yapamasa dua eder
onla bir üzülür..
şuan ben mesela çıkıp
amca doldur ,dondurma delisi birine götürcem
hepsini yer
yürü yürü yürü ........... kapıyı çal
noluyoo lan neyiniz var ne bu tripler artistikler
(o arada dondurma elimden uçmuştur)
demek istiyorum.
sonrada sorunu dinleyip dinleyip hunharca tartışmak
tabiki de çözememek ama en azından rahatlatmak istiyorum..
baya karıştı.........
böyle işte inişli çıkışlı ...
Bazenn
Hic tanımadığın,
Ve belki hiç tanımayacağın,
Senin için önemi olmayan ve onun için önemli olmadığın,
Yolda yanından geçip giden,
Ya da belki aynı durakta aynı anda otobüs beklediğin birinin..
Anlık bi negatif tavrına takılıp
Düşünüp düşünüp
Kafanı başka yere toplayamayacaksın.
Sonra kendine sinir olacaksın.
Hic tanımadığın,
Ve belki hiç tanımayacağın,
Senin için önemi olmayan ve onun için önemli olmadığın,
Yolda yanından geçip giden,
Ya da belki aynı durakta aynı anda otobüs beklediğin birinin..
Anlık bi negatif tavrına takılıp
Düşünüp düşünüp
Kafanı başka yere toplayamayacaksın.
Sonra kendine sinir olacaksın.
5 Aralık 2015 Cumartesi
-mesela bigun bi çocuğun kuşu öldüğünde Peygamberimiz (sav) onu ziyarete gitmiş.. çocukları çok severmiş.
düşünsene kocaman insan küçücük çocuğun kuşu öldü diye yanına gitmiş..
derken bir anda atıldı:
"Peygamberimiz insan miydiiii :o"
dedi bayağı şaşırmış bi şekilde.
-evet . aynı bizim gibi işte. insandı O' da..
düşündü biraz küçük kız
- böyle kafasında kral tacı var miydiiiii?
(derken ellerini kafasının üzerinde uzatabildiği kadar uzattı.. tacın büyüklüğünü gösteriyordu;))
-hayır hayır tacı falan yoktu ablacım.kral gibi değil de, fakir biriydi Peygamberimiz de (sav) aslında.
düşünsene kocaman insan küçücük çocuğun kuşu öldü diye yanına gitmiş..
derken bir anda atıldı:
"Peygamberimiz insan miydiiii :o"
dedi bayağı şaşırmış bi şekilde.
-evet . aynı bizim gibi işte. insandı O' da..
düşündü biraz küçük kız
- böyle kafasında kral tacı var miydiiiii?
(derken ellerini kafasının üzerinde uzatabildiği kadar uzattı.. tacın büyüklüğünü gösteriyordu;))
-hayır hayır tacı falan yoktu ablacım.kral gibi değil de, fakir biriydi Peygamberimiz de (sav) aslında.
4 Aralık 2015 Cuma
3 Aralık 2015 Perşembe
...Sonra Sabah oldu.
Yine biraz yattı yatakta
Peşinden hızlıca hazırlandı
dolabı açtı bir kaşık aldı ilacından.
Ayakkabılarını ayağının ucuyla sirkeledi ve giydi.
basladi hızlıca yürümeye..
Yine dükkânının önünde ifadesizce oturan o amcayi gördü sigara içerken.
Sonra servis bekleyen mutsuz çocuğa baktı yine..
Devam etti.
Asansörün düğmesine bastı.
İçeri girdi ve günaydın dedi.
Herşey daha önce 108 kez olduğu gibiydi..
109.sunda da...
Yine biraz yattı yatakta
Peşinden hızlıca hazırlandı
dolabı açtı bir kaşık aldı ilacından.
Ayakkabılarını ayağının ucuyla sirkeledi ve giydi.
basladi hızlıca yürümeye..
Yine dükkânının önünde ifadesizce oturan o amcayi gördü sigara içerken.
Sonra servis bekleyen mutsuz çocuğa baktı yine..
Devam etti.
Asansörün düğmesine bastı.
İçeri girdi ve günaydın dedi.
Herşey daha önce 108 kez olduğu gibiydi..
109.sunda da...
' Hazırlanın yola ciktim.
Sizi almaya geliyorum odanizin penceresinden.
Yıldızlara gidicez, gezegenleri dolasıcaz.'
Demistiniz ama
Hala gelmediniz.
Hicbirimiz bi masalın baskahramanı degildik, yıldızlara gidemedik ya da hep gülemedik ama,
Kendi dostluk masalımızda;
Gülmeli, aglamalı, depresif, deli dolu, kahkahalı, çaylı, sohbetli, huzurlu
günler gecirdik...
Simdi sadece hafızalarımızda kalan
masal gibi anılar biriktirdik.
Sizi almaya geliyorum odanizin penceresinden.
Yıldızlara gidicez, gezegenleri dolasıcaz.'
Demistiniz ama
Hala gelmediniz.
Hicbirimiz bi masalın baskahramanı degildik, yıldızlara gidemedik ya da hep gülemedik ama,
Kendi dostluk masalımızda;
Gülmeli, aglamalı, depresif, deli dolu, kahkahalı, çaylı, sohbetli, huzurlu
günler gecirdik...
Simdi sadece hafızalarımızda kalan
masal gibi anılar biriktirdik.
2 Aralık 2015 Çarşamba
1 Aralık 2015 Salı
30 Kasım 2015 Pazartesi
29 Kasım 2015 Pazar
renkli ışıklı ve hareketli yerler zevk vermiyor
içimin biyolojik yaşımdan 30 yaş daha yaşlı olduğunu düşünmüyor değilim..
az mi oldu
50 diyelim ya da.
evde otururken televizyon sesi bile fazla geliyor bazen.
sallanan sandalyeye oturup pencereden dışarıyı izleme vaktim geldi sanırım..
daha yolun başındaydım halbuki..
ne bileyim
ya da bunların hiç biri değil,
üşengecim..
hala anlamış değilim..
kendimi...
insanları..
birbirimizi neden bir türlü anlayamadığımızı..
-zamana bırak..
zaman bunları çözmek için bi yol mu yoksa kendimizi mi kandırıyoruz emin değilim...
bide bazı şeyler geç kalınca
çokta bi anlamı kalmıyor aslında..
bazen telafi için çok geç kalmamak gerekir belki de.
çoktan kabuk bağlamış bi yaraya pamuk bastırmak
karşıdakinin yarasını düşünmek mıdır
yoksa
kendi vicdanını rahatlatmak mi?
içimin biyolojik yaşımdan 30 yaş daha yaşlı olduğunu düşünmüyor değilim..
az mi oldu
50 diyelim ya da.
evde otururken televizyon sesi bile fazla geliyor bazen.
sallanan sandalyeye oturup pencereden dışarıyı izleme vaktim geldi sanırım..
daha yolun başındaydım halbuki..
ne bileyim
ya da bunların hiç biri değil,
üşengecim..
hala anlamış değilim..
kendimi...
insanları..
birbirimizi neden bir türlü anlayamadığımızı..
-zamana bırak..
zaman bunları çözmek için bi yol mu yoksa kendimizi mi kandırıyoruz emin değilim...
bide bazı şeyler geç kalınca
çokta bi anlamı kalmıyor aslında..
bazen telafi için çok geç kalmamak gerekir belki de.
çoktan kabuk bağlamış bi yaraya pamuk bastırmak
karşıdakinin yarasını düşünmek mıdır
yoksa
kendi vicdanını rahatlatmak mi?
farkındaydık
ilerlememiz gerektiğinin
ilerleyebilmek için de çabalamamız;
zor da olsa devam etmemiz gerektiğinin
işlerin gelecekte iyi olabilmesi için
şimdiden başlamamız gerektiğinin
eğer tüm bunları yapmazsak neler olabileceğinin
hepsinin ,
farkındaydık
en çok biz farkındaydık..
diğerleri değildi,
onlar sadece yürümeye çalışıyorlardı
bizse koşmayı çoktan öğrenmiş;
uçmak için çabalıyorduk..
şuan nasıl mıyız
onlar hala farkında değiller ama
bi şekilde yarınlara ulaştılar
biz
uçarken düştük
her yerimiz yaralandı.
o artık hiç adım atmıyor
bende sanki sürünerek ilerliyorum
bir iki adımdan sonrasını atamam gibi..
ilerlememiz gerektiğinin
ilerleyebilmek için de çabalamamız;
zor da olsa devam etmemiz gerektiğinin
işlerin gelecekte iyi olabilmesi için
şimdiden başlamamız gerektiğinin
eğer tüm bunları yapmazsak neler olabileceğinin
hepsinin ,
farkındaydık
en çok biz farkındaydık..
diğerleri değildi,
onlar sadece yürümeye çalışıyorlardı
bizse koşmayı çoktan öğrenmiş;
uçmak için çabalıyorduk..
şuan nasıl mıyız
onlar hala farkında değiller ama
bi şekilde yarınlara ulaştılar
biz
uçarken düştük
her yerimiz yaralandı.
o artık hiç adım atmıyor
bende sanki sürünerek ilerliyorum
bir iki adımdan sonrasını atamam gibi..
28 Kasım 2015 Cumartesi
27 Kasım 2015 Cuma
...derin bi nefes aldı..
anlatmaya başlayacak gibiydi ki.
durdu sonra
neyse dedi..
boşver..
...
kelimeler zorlanıyordu çıkarken..
anlatmaya mecali yoktu.
sadece dinledim..
içindeki haykırışları duyabilmek için
biraz daha zamana ihtiyacımız vardı...
göz kapaklarında ki ağırlığı gördüm.
birşey diyemedim..
sustum.
anlatmaya başlayacak gibiydi ki.
durdu sonra
neyse dedi..
boşver..
...
kelimeler zorlanıyordu çıkarken..
anlatmaya mecali yoktu.
sadece dinledim..
içindeki haykırışları duyabilmek için
biraz daha zamana ihtiyacımız vardı...
göz kapaklarında ki ağırlığı gördüm.
birşey diyemedim..
sustum.
26 Kasım 2015 Perşembe
25 Kasım 2015 Çarşamba
üzüntüleriniz diyorum efendim üzüntüleriniz.
ne kadar gürültülü
ne kadar abartılı
haddinden fazla ulu orta...
bazen bende istiyorum sesli hüzünlenmek
insanın fıtratında var sanırım gürültülü hüzünler
ama sadece "o" olsun
karşımda otursun
çay demliyim
sonra...
yaşım kadar yıl konuşuruz
hüzünlerimi anlatmam ulu orta
anlattıklarıma hüzünlenirim,
"belki" **
ne kadar gürültülü
ne kadar abartılı
haddinden fazla ulu orta...
bazen bende istiyorum sesli hüzünlenmek
insanın fıtratında var sanırım gürültülü hüzünler
ama sadece "o" olsun
karşımda otursun
çay demliyim
sonra...
yaşım kadar yıl konuşuruz
hüzünlerimi anlatmam ulu orta
anlattıklarıma hüzünlenirim,
"belki" **
24 Kasım 2015 Salı
Şimdiii
Kulagimda sevdigim melodilerle yine
Yürüyorum.
Öylece yürüyorum..
Bundan bi kac ay oncesinin tam aksine
Hic bi yere yetisme telasim olmaksizin..
Kenara cekilmis, herzamanki telasesine devam eden dunyayi izler gibi..
Normal adimlarimin aksine, cok daha yavaş. .
Kurumus yapraklara basarak
Okuldan cikmis ogrencilerle karsilasarak..
Ve gökyüzüne bakarak.
Öylece yuruyorum
Avare gibi :)
..
..
Artık eve geldim.
Simdi geriye bana kalan;
..
Birazcık üşümüş burnum.
Kulagimda sevdigim melodilerle yine
Yürüyorum.
Öylece yürüyorum..
Bundan bi kac ay oncesinin tam aksine
Hic bi yere yetisme telasim olmaksizin..
Kenara cekilmis, herzamanki telasesine devam eden dunyayi izler gibi..
Normal adimlarimin aksine, cok daha yavaş. .
Kurumus yapraklara basarak
Okuldan cikmis ogrencilerle karsilasarak..
Ve gökyüzüne bakarak.
Öylece yuruyorum
Avare gibi :)
..
..
Artık eve geldim.
Simdi geriye bana kalan;
..
Birazcık üşümüş burnum.
23 Kasım 2015 Pazartesi
bi anı..
Unutmamakiiçin yazdim. Üsenirseniz okumayin. Dursun burada:)
e.can
calismicam ya ben bugün
abla:
-birazcik bakalim olmazsa sonra resim yapariiz istersen
-ya yok yok!!!
canim istemiyor
ben omerlere bakcam
abla:-rahaysiz etmeyelim onlari
tamam oyun oynayalim parmak güreşi?
-yokk ya yokkkkkkkkkk istemiyommmmm!!!
abla:
-mmmm dün ki gibi sorulari sallayalim kim tutturursa o kazanır?
( bir önceki gün bu sekilde7-8 soru falan çözmüş tük) :)
(bu sefer yemedi)
-hayr hayr hayr cozmucem hiçbirini
-tamam oturalim biraz muhabbet edelim hadi?
futbol oynar misn 'e.can'
-evet..emir napiyon?
-ama diğerlerini rahatsiz etmeden e.cann:(?
emire kalem firlatir! sonra peşinden kendi de koşarak saldirir!
abla peşinde.. ama hakim olamaz..
-hadi hadi oturalim şuraya
e.can: sandalyeyi yukseltcem
abla:tamam hadi yükselti bakalım..
2 dakika falan ugrasir istediği gibi olmaz.
e.can:
-ben öğretmenler odasından sandalye alcamm
abla:
-tamam hemen alalim da gelelim..
sandalye geldi..
abla:
-eveeet bakalim hadi matematikkk kitabini cikaralimm çook az calisalim olmaz mi?
e.can:
-yaa ufff uff çok sikılıyom yapmocam hiçbirini.
abla:
-türkçe yapalim
-onu da yapmicamm
kaçar gider omercanin yanina
abla peşinde...
biraz omere bakmasina izin verir..
-hadi gel masamiza geçelim..ders yapmıcaz yahu bende sıkıldim. bu ne ya çok sıkıcı bunlar bencede. gel oturalim ablacim..ne yapalim?
-ayse teyze oynayalim.
-tamam
parmaklarini masaya koyarlar. e.can saymaya başlar
-ooo. ayşe teyze ayşe teyze bahcene gireyim mi gir, elmani alayim mi al. kaç tane?-5 1-2-3-4-5
kapat bu parmağı..
- ayşe teyze ayşe teyzee..........
( bu arada abla buradan nasil derse dönüş yapabilirizin derdindedir..olmazsa bugün sadece huyuna gideyim. zaten sinirli pas vermiyor. yarin mi calissak;( bugünde baksaaydikkk:(( )
...ayşe teyzee ayşe teyze...
....
ablanin parmakları hepsi kapanir.
- ahhh be kaybettim. off:(
oyuna doymadi e.can..
- elma attim denize geliyor yüze yüze ben vuruldum filize...
diye devam ederler...
sonra; abla:
-AA ne dicem e.can hadi şöyle oynayalim
senin koluna simdi bi şifre gireceğim
sifre direk beynine gider..koluna bastigimda (doink diye)'tamam abla' diyeceksin.
şifreyi girer..-çıkırt çıkırt çık çık CIK çıkırt
hmm bakayim evet beyne iletildi diyor..
-e.can matematik kitabini aç( koluna basar) doinkkk
- tamam abla(kitabi açar)
abla şok! bu numarayı yemesini beklemiyordu..
-e.can açılar konusunu aç.doinkk
-tamam abla( konuyu açar)
abla oldu bu iş galba der kopar kıskıs: D
-e.can 1. soruyu okumaya başla!
- 'doink' demedinnn
-doink
- e.can başlar...
abla sevinir.... derken bu taktik sadece 1 soruda işe yarar..
e.can sıkılır elindekini emir'e firlatir..
-e.can yapma doink
e.cann koşar diğerlerini rahatsiz etmek için
-e.can gel ama doinkk
abla çaresizce doinkler ama sistem bozulmuştur...
emire saldirir.. abla bi ihtimal tutar diye devam eder
- dur ben su ayarlari duzelteyim cikirt cikirt ciikirt..
-e.can yerine doinkkk??
e.can sallamaz:D
ablanin beynine bir doinnkk' inerr
'ne yapacaz sindi nasil oturacak bu çocuk...'
off
-e.can ben gideyim ozman görüşürüz..der ama emin değildir.. ya ters teper de iyice cildirirsaa?
- tamam tamam abla gitme gel oturdum..
yerine oturur..
neyseki iyi oldu.
- tamam geldim
- ya calişmak istemiyomm ben
- tamam bende istemiyorum resim yapalimmi? ben güzel yaparim bak?
-tamam yapalim
-ne yapalim maç sever misin
-evet
- tamam futbol oynayan çocuk yapalim ozamannnn.. mmmm evettt
gözleri şöyle...
topa doğru bakıyor..
- agzini da yap abla
-tamammmmm gülüyor olsunn.
-bide çok koşmuş terlemiş...
-aaaa dit dit dit dit dit dit..
resimden bi baloncuk cikar
bu soruyu yaparsanız resme devam edilecektir. sonuç bekleniyor...
dit dit dit dit( abla kafayi yedi:D)
6x5=?
parmaklarıyla sayar. 4. cevapta falan doğruyu bulur..."diridiriiiiiiiiiiimm" doğru der ve çizim devam eder..
ablanin kafada ampuller isil isil;D
hooop kollara geçerken bi soru daha
( çarpim tablosu devam)
ayaklarda hopp bidaha
kramponlarda bidahaa
çorapta bidahaa:D
bi baloncukta ikişer üçer sorunu:D
ooooo Yee.:D
tuttu bu sefer. e.can tak tak cözüyor.
ama o da ne!
çizim bitiyor..abla devrede:
-e.can bunlar şimdi mac yapiyolarmis tamam mi? 10 kişiler 1 er kaleci 4-4 oynuyolarmis..
bu koşuyor topla.. simdi bitanede kaleci çizelim..
-tamam abla..abla çok güzel olduuu
-tabi sen soruları bilirsen güzel olur ne sandinn:))
abla artik iyice abartir. her organda 3 soru kitler.. e.can çözer..
'tümler bütünler açilarda katalim şuraya biraz..hiiih çok güzel:D'( ablanin iç sesidir)
her soruda abla
-ditditdit dit sure tutar.. eğer bu surede cozemezse resim resetlenecektir.. yani silecez:D
...boyleceee gider
oh beee
tamam sindi boyamaya geçelim
her renkte bir soru..
(ve boyamayi da bekleyemem on saat der abla ) boyamak için 1 dakika evvet başla
dit dit dit dit dit
hahahahha
hizlica boyar e.can
(Alllaha şükür bugünde calstik der abla icinden..)
e.cann: ablaaa gitmeseeen?
hadi hadi cabuk toplayalim kitapları, 1 dakşkan var:
- dit dit dit dit dit
(kafam oldu dit dit....)
o değilde yarın bunu da yemez bu velet
oooooooovv yarın naaapacağukkk
Unutmamakiiçin yazdim. Üsenirseniz okumayin. Dursun burada:)
e.can
calismicam ya ben bugün
abla:
-birazcik bakalim olmazsa sonra resim yapariiz istersen
-ya yok yok!!!
canim istemiyor
ben omerlere bakcam
abla:-rahaysiz etmeyelim onlari
tamam oyun oynayalim parmak güreşi?
-yokk ya yokkkkkkkkkk istemiyommmmm!!!
abla:
-mmmm dün ki gibi sorulari sallayalim kim tutturursa o kazanır?
( bir önceki gün bu sekilde7-8 soru falan çözmüş tük) :)
(bu sefer yemedi)
-hayr hayr hayr cozmucem hiçbirini
-tamam oturalim biraz muhabbet edelim hadi?
futbol oynar misn 'e.can'
-evet..emir napiyon?
-ama diğerlerini rahatsiz etmeden e.cann:(?
emire kalem firlatir! sonra peşinden kendi de koşarak saldirir!
abla peşinde.. ama hakim olamaz..
-hadi hadi oturalim şuraya
e.can: sandalyeyi yukseltcem
abla:tamam hadi yükselti bakalım..
2 dakika falan ugrasir istediği gibi olmaz.
e.can:
-ben öğretmenler odasından sandalye alcamm
abla:
-tamam hemen alalim da gelelim..
sandalye geldi..
abla:
-eveeet bakalim hadi matematikkk kitabini cikaralimm çook az calisalim olmaz mi?
e.can:
-yaa ufff uff çok sikılıyom yapmocam hiçbirini.
abla:
-türkçe yapalim
-onu da yapmicamm
kaçar gider omercanin yanina
abla peşinde...
biraz omere bakmasina izin verir..
-hadi gel masamiza geçelim..ders yapmıcaz yahu bende sıkıldim. bu ne ya çok sıkıcı bunlar bencede. gel oturalim ablacim..ne yapalim?
-ayse teyze oynayalim.
-tamam
parmaklarini masaya koyarlar. e.can saymaya başlar
-ooo. ayşe teyze ayşe teyze bahcene gireyim mi gir, elmani alayim mi al. kaç tane?-5 1-2-3-4-5
kapat bu parmağı..
- ayşe teyze ayşe teyzee..........
( bu arada abla buradan nasil derse dönüş yapabilirizin derdindedir..olmazsa bugün sadece huyuna gideyim. zaten sinirli pas vermiyor. yarin mi calissak;( bugünde baksaaydikkk:(( )
...ayşe teyzee ayşe teyze...
....
ablanin parmakları hepsi kapanir.
- ahhh be kaybettim. off:(
oyuna doymadi e.can..
- elma attim denize geliyor yüze yüze ben vuruldum filize...
diye devam ederler...
sonra; abla:
-AA ne dicem e.can hadi şöyle oynayalim
senin koluna simdi bi şifre gireceğim
sifre direk beynine gider..koluna bastigimda (doink diye)'tamam abla' diyeceksin.
şifreyi girer..-çıkırt çıkırt çık çık CIK çıkırt
hmm bakayim evet beyne iletildi diyor..
-e.can matematik kitabini aç( koluna basar) doinkkk
- tamam abla(kitabi açar)
abla şok! bu numarayı yemesini beklemiyordu..
-e.can açılar konusunu aç.doinkk
-tamam abla( konuyu açar)
abla oldu bu iş galba der kopar kıskıs: D
-e.can 1. soruyu okumaya başla!
- 'doink' demedinnn
-doink
- e.can başlar...
abla sevinir.... derken bu taktik sadece 1 soruda işe yarar..
e.can sıkılır elindekini emir'e firlatir..
-e.can yapma doink
e.cann koşar diğerlerini rahatsiz etmek için
-e.can gel ama doinkk
abla çaresizce doinkler ama sistem bozulmuştur...
emire saldirir.. abla bi ihtimal tutar diye devam eder
- dur ben su ayarlari duzelteyim cikirt cikirt ciikirt..
-e.can yerine doinkkk??
e.can sallamaz:D
ablanin beynine bir doinnkk' inerr
'ne yapacaz sindi nasil oturacak bu çocuk...'
off
-e.can ben gideyim ozman görüşürüz..der ama emin değildir.. ya ters teper de iyice cildirirsaa?
- tamam tamam abla gitme gel oturdum..
yerine oturur..
neyseki iyi oldu.
- tamam geldim
- ya calişmak istemiyomm ben
- tamam bende istemiyorum resim yapalimmi? ben güzel yaparim bak?
-tamam yapalim
-ne yapalim maç sever misin
-evet
- tamam futbol oynayan çocuk yapalim ozamannnn.. mmmm evettt
gözleri şöyle...
topa doğru bakıyor..
- agzini da yap abla
-tamammmmm gülüyor olsunn.
-bide çok koşmuş terlemiş...
-aaaa dit dit dit dit dit dit..
resimden bi baloncuk cikar
bu soruyu yaparsanız resme devam edilecektir. sonuç bekleniyor...
dit dit dit dit( abla kafayi yedi:D)
6x5=?
parmaklarıyla sayar. 4. cevapta falan doğruyu bulur..."diridiriiiiiiiiiiimm" doğru der ve çizim devam eder..
ablanin kafada ampuller isil isil;D
hooop kollara geçerken bi soru daha
( çarpim tablosu devam)
ayaklarda hopp bidaha
kramponlarda bidahaa
çorapta bidahaa:D
bi baloncukta ikişer üçer sorunu:D
ooooo Yee.:D
tuttu bu sefer. e.can tak tak cözüyor.
ama o da ne!
çizim bitiyor..abla devrede:
-e.can bunlar şimdi mac yapiyolarmis tamam mi? 10 kişiler 1 er kaleci 4-4 oynuyolarmis..
bu koşuyor topla.. simdi bitanede kaleci çizelim..
-tamam abla..abla çok güzel olduuu
-tabi sen soruları bilirsen güzel olur ne sandinn:))
abla artik iyice abartir. her organda 3 soru kitler.. e.can çözer..
'tümler bütünler açilarda katalim şuraya biraz..hiiih çok güzel:D'( ablanin iç sesidir)
her soruda abla
-ditditdit dit sure tutar.. eğer bu surede cozemezse resim resetlenecektir.. yani silecez:D
...boyleceee gider
oh beee
tamam sindi boyamaya geçelim
her renkte bir soru..
(ve boyamayi da bekleyemem on saat der abla ) boyamak için 1 dakika evvet başla
dit dit dit dit dit
hahahahha
hizlica boyar e.can
(Alllaha şükür bugünde calstik der abla icinden..)
e.cann: ablaaa gitmeseeen?
hadi hadi cabuk toplayalim kitapları, 1 dakşkan var:
- dit dit dit dit dit
(kafam oldu dit dit....)
o değilde yarın bunu da yemez bu velet
oooooooovv yarın naaapacağukkk
Banklar..
Sadece bu kelimeyi yazmam,
Bi cok seyi anlatmaya yeter bence
Birileri icin..
Banklar
Bi esirgeme dönüşü ritueli
Biriyle bi son gorusme belki..
Birini ugurladiktan sonra uyuyakalma
Komsularla aksamları cekirdek citleme
Hepimiz sigmadigimizdan taslara oturmak :)
Birinden hediye alma
Birileriyle tadimdan dondurma yeme
Birileriyle cig kofte yeme
Bi bekleme, bulusma noktası
Birileriyle dertlesme
Bazen hic konusmama, oylece oturma
Aglamak icin en ideal yer bazen..
Yazin ya da sogukta
Banklar..
Karsisinda barındırdığı heykel ve agac manzarasiyla gelip gecilen bi yer olmadi bizim icin..
Sadece bu kelimeyi yazmam,
Bi cok seyi anlatmaya yeter bence
Birileri icin..
Banklar
Bi esirgeme dönüşü ritueli
Biriyle bi son gorusme belki..
Birini ugurladiktan sonra uyuyakalma
Komsularla aksamları cekirdek citleme
Hepimiz sigmadigimizdan taslara oturmak :)
Birinden hediye alma
Birileriyle tadimdan dondurma yeme
Birileriyle cig kofte yeme
Bi bekleme, bulusma noktası
Birileriyle dertlesme
Bazen hic konusmama, oylece oturma
Aglamak icin en ideal yer bazen..
Yazin ya da sogukta
Banklar..
Karsisinda barındırdığı heykel ve agac manzarasiyla gelip gecilen bi yer olmadi bizim icin..
20 Kasım 2015 Cuma
ne zaman hayatla karşı karşıya kalsam
ve ona gücüm yetmese;
ağlamazdım
ya da bi köşeye saklanmazdım..
öfkelenirdim .. bu sadece beni öfkelendirirdi
ama bi şekilde altından kalkardım
şimdi öyle değil
her şey değişti
artık
sessizce kabul ediyorum..
neden böyle diye sorarsanız da
cevap veremem..
korkmak mı kaçmak mı
saklanmak mı acizlik mi
hangisi olursa
kabul ediyorum..
ve ona gücüm yetmese;
ağlamazdım
ya da bi köşeye saklanmazdım..
öfkelenirdim .. bu sadece beni öfkelendirirdi
ama bi şekilde altından kalkardım
şimdi öyle değil
her şey değişti
artık
sessizce kabul ediyorum..
neden böyle diye sorarsanız da
cevap veremem..
korkmak mı kaçmak mı
saklanmak mı acizlik mi
hangisi olursa
kabul ediyorum..
19 Kasım 2015 Perşembe
sosyal medyada insan içinden gelenleri rahat rahat dökemiyor (yok patron görecek-yok o arkadaş üstüne alınacak vs. die) O nedenle bu blog birazda ağlama duvarım benim
bu belirsizlikler çok yormaya başladı beni
ne olacak hayat?
hayaller ve hayatlar eskişehirden çıktığım andan beri o kadar farklı
maaşlar ve yaşam standartları birbirinden o kadar bağımsız
isteklere ulaşabilmek için o küçük kıvılcım yok
çay hazır mesajı yok
heybemiz dolu çok şükür anılarla ama o anılara yenilerini katamamak...
istediğim bu değildi..
bundan bir adım sonra ne olacak hiç bilmiyorum ...
arık bir şeyler netleşsin ve hayat düzene girsin istiyorum
bu belirsizlikler çok yormaya başladı beni
ne olacak hayat?
hayaller ve hayatlar eskişehirden çıktığım andan beri o kadar farklı
maaşlar ve yaşam standartları birbirinden o kadar bağımsız
isteklere ulaşabilmek için o küçük kıvılcım yok
çay hazır mesajı yok
heybemiz dolu çok şükür anılarla ama o anılara yenilerini katamamak...
istediğim bu değildi..
bundan bir adım sonra ne olacak hiç bilmiyorum ...
arık bir şeyler netleşsin ve hayat düzene girsin istiyorum
18 Kasım 2015 Çarşamba
Şu hep eleştirdiğimiz büyükler var ya
gerçekten düşündüğümüz kadar gerçekçiler mi acaba
Gerçekçi derken;
herşey bir mantık çerçevesinde mi olmalı yani
ya da sayılar çok mu önemli onlar için
kuralları yıkılmaz tabular mı
salıncağa damı binemezler yoksa
ben bir keresinde salıncağa binip kaydıraktan kayan bir teyze görmüştüm
70 yaşında
(laf aramızda akli dengesinin yerinde olmadığını düşünüyor diğer büyükler)
sonra büyüklerde seviyor
herşeyi büyüklerden öğrenmeye çalışıyoruz
(tecrübe diye bir şey icat etmiş çünkü büyükler)
annelerde hep büyük :/
babalar, sığınacak limanlarımız, kocaman onlar da.
bir de biz de büyüyecek miyiz acaba?
ya da büyüdük de farkında mı değiliz.?
büyükmüş gibi görünüp salıncağa binebilir miyiz kimse delirdiğimizi düşünmeden.?
içimizden gelir mi veya?
off kafamda deli sorular..
sanırım büyükler gibi herşeyi çok düşünmeye başladım.
(sesli düşünceler) yg
gerçekten düşündüğümüz kadar gerçekçiler mi acaba
Gerçekçi derken;
herşey bir mantık çerçevesinde mi olmalı yani
ya da sayılar çok mu önemli onlar için
kuralları yıkılmaz tabular mı
salıncağa damı binemezler yoksa
ben bir keresinde salıncağa binip kaydıraktan kayan bir teyze görmüştüm
70 yaşında
(laf aramızda akli dengesinin yerinde olmadığını düşünüyor diğer büyükler)
sonra büyüklerde seviyor
herşeyi büyüklerden öğrenmeye çalışıyoruz
(tecrübe diye bir şey icat etmiş çünkü büyükler)
annelerde hep büyük :/
babalar, sığınacak limanlarımız, kocaman onlar da.
bir de biz de büyüyecek miyiz acaba?
ya da büyüdük de farkında mı değiliz.?
büyükmüş gibi görünüp salıncağa binebilir miyiz kimse delirdiğimizi düşünmeden.?
içimizden gelir mi veya?
off kafamda deli sorular..
sanırım büyükler gibi herşeyi çok düşünmeye başladım.
(sesli düşünceler) yg
Bazen avaz avaz bağırmak istersin,
bağıramazsın.
Haykırmak istersin,
haykıramazsın.
Şarkı söylemek istersin,
sesin güzel değildir.
Resim çizmek istersin,
Yeteneksiz sindir, çizemezsin.
Bari film izliyim dersin,
kafan o kadar doludur ki, uykun gelir, izleyemezsin.
Müzik dinlemeye karar verirsin,
Ya çok gürültülüdür başın ağrır,
Ya da şarkıda kendini bulursun için daralır.
Aslında yüksek bir dağa çıkıp avaz avaz bağırabilirsin
ya da kentin ortasında o müthiş kalabalığın arasında...
(zaten kimse duymaz seni)
sesinin güzel olmaması umurunda da olmayabilir.
fil yemiş bir boa yılanı da çizebilirsin bence, varsın büyükler şapka sansın.
zaten büyükler genelde "zannederler"
çünkü zannetmeleri gerektiğine inanırlar.
bir kentin ortasında avaz avaz bağırıyorsan bir sebebi olmalı onlar için;
mesela delirmiş olabilirsin.
resim çiziyorsan şayet; çizdiğin resimlerin karnını doyurup doyurmadığını sorgularlar.
kendi kendine şarkı söylüyorsan da eğer ve gerçekten sesin kötüyse bir meczupsundur.
Düşündüm de bir meczup un dokunulmazlığı da keyifli olabilirdi.
işin aslı bazen yazmak istersin.
Yazamayacağını düşünürsün
Ve biraz önce yazdıkların çıkar ortaya.
ÇAY? yg
çok taso'n olunca yada cillilerle karşıdakini kökünce havalı olurduk küçükken...
ne kadar anlamsızdı oysa.
ya şimdi?
ayni şey değil mi?
para da taso gibi anlamsız değil mi?
birine söylemiştim geçen.
ama tasoyla araba alamiyorduk dedi.
:)
anlamamış. anlatamamisim..
gülümsedim.
anlatmak istemedim..
araba almak mıydı mesele.
başka şeyler mi?
çocuk olmak ister insanlar yeniden
çocuğun derdi yok mu sanki
üzerinden zaman geçince koccaman olan dertlerinde küçük gelmiyor mu gözüne.?
annesi yan odaya geçince Çığlık çığlığa bağıran bi çocuğa
"yan odada annen" " birazdan onu tekrar göreceksin" "oraya gitmesi gerekiyordu"
diyebilirsin.
(büyüyünce zaten hep aynı odada olmak sıkıcı olmaz mı?
çünkü yeterince büyüyenler yürüyebilirler.)
ya da hiç sallamazsın.
anlatmaya calışmazsın.
biraz sonra kendi susacaktır zaten.
çocuğa göre bu bir felakettir.
nerden bilsin yan oda diye bi yeri.kim uyduruyor boyle şeyleri!
görmedi ki hiç başka oda falan
bu hikaye büyükler için ne kadar da saçma değil mi?
(çünkü buyuynce artik insan aklını mantıklı bi şekilde kullanabilir.)
üzerinde durulması bile anlamsız.
mesela
ölümde aynı değil mi?
mesele çocuk olmakta degil
büyüdüğümüz halde çocukluk yapmakta sanırm..
emin değilim
ne kadar anlamsızdı oysa.
ya şimdi?
ayni şey değil mi?
para da taso gibi anlamsız değil mi?
birine söylemiştim geçen.
ama tasoyla araba alamiyorduk dedi.
:)
anlamamış. anlatamamisim..
gülümsedim.
anlatmak istemedim..
araba almak mıydı mesele.
başka şeyler mi?
çocuk olmak ister insanlar yeniden
çocuğun derdi yok mu sanki
üzerinden zaman geçince koccaman olan dertlerinde küçük gelmiyor mu gözüne.?
annesi yan odaya geçince Çığlık çığlığa bağıran bi çocuğa
"yan odada annen" " birazdan onu tekrar göreceksin" "oraya gitmesi gerekiyordu"
diyebilirsin.
(büyüyünce zaten hep aynı odada olmak sıkıcı olmaz mı?
çünkü yeterince büyüyenler yürüyebilirler.)
ya da hiç sallamazsın.
anlatmaya calışmazsın.
biraz sonra kendi susacaktır zaten.
çocuğa göre bu bir felakettir.
nerden bilsin yan oda diye bi yeri.kim uyduruyor boyle şeyleri!
görmedi ki hiç başka oda falan
bu hikaye büyükler için ne kadar da saçma değil mi?
(çünkü buyuynce artik insan aklını mantıklı bi şekilde kullanabilir.)
üzerinde durulması bile anlamsız.
mesela
ölümde aynı değil mi?
mesele çocuk olmakta degil
büyüdüğümüz halde çocukluk yapmakta sanırm..
emin değilim
bugünlerde hayat...
-ev
-0.7 siyah faber
-sarı battaniye
-ne kadar sulasam da kuruyan beyaz sardunya
-çay
-these days
-açılmayan perde
-bekleyiş
-tekrar bekleyiş
-büyük bardakta çay
-my benim demek benim my name is deki my la aynı
-züreyfa
-uyanamadım zehra..
-because ı miss you
-biriken çöpler
-rüyalar
-çay
-çalan zillere rağmen neden açmadığımı bilmediğim kapı..
-''dile benden ne dilersen dedi cin '' yazısı,,
-acılı tarhana çorbası
-yemlik otu
-ev
-0.7 siyah faber
-sarı battaniye
-ne kadar sulasam da kuruyan beyaz sardunya
-çay
-these days
-açılmayan perde
-bekleyiş
-tekrar bekleyiş
-büyük bardakta çay
-my benim demek benim my name is deki my la aynı
-züreyfa
-uyanamadım zehra..
-because ı miss you
-biriken çöpler
-rüyalar
-çay
-çalan zillere rağmen neden açmadığımı bilmediğim kapı..
-''dile benden ne dilersen dedi cin '' yazısı,,
-acılı tarhana çorbası
-yemlik otu
17 Kasım 2015 Salı
ne yapacagini bilmiyordu.
belki de ümidini kaybetmek için
çok acele ediyordu
zamana mi biraksaydi?
çabalasa da sanki 1000 tane düğümden sadece birkaçı çözülecek gibi hissetti bi an.
boşvermek üzereydi..
ama olsun dedi.
olsundu.
düğümler 999 a düşse bile kâr'dır dedi.
olsun.
elinden geleni yapmaya devam edecekti..
belki de ümidini kaybetmek için
çok acele ediyordu
zamana mi biraksaydi?
çabalasa da sanki 1000 tane düğümden sadece birkaçı çözülecek gibi hissetti bi an.
boşvermek üzereydi..
ama olsun dedi.
olsundu.
düğümler 999 a düşse bile kâr'dır dedi.
olsun.
elinden geleni yapmaya devam edecekti..
ha bi de
Bugünlerde hayat:
https://www.youtube.com/watch?v=7KuJLbuXxNc
'Günler geçiyor
her şey daha dün gibi maziye baktım da yine
günler geçiyor deliler gibi
mevsim dönüyor
nisan yağmurları öncesi
son kez bu gece
görsem diyorum bir yudum sizi
hasret bir bulut geldi gitmiyor
sizsiz ne kadar bensizim kimse bilmiyor
alsam başımı gitsem diyorum
gittiğim her yerde hasretiniz terk etmiyor
hangi rüzgar bana sizden haber getirir?
yaralı bir kuşun kanadında kırık bir tüy gibiyim
hangi rüzgar size benden selam götürür
kıyıda külü geçmişe ağlayan sönmüş ateş gibiyim
dağlar duman olmuş, gönül , dağlar gibi ol
küsme geçen saatlere:)
bir gün çözülür tılsımlar
bir gün yıkılır duvarlar
Dostluğun gücünü bilenlere'
Bugünlerde hayat:
https://www.youtube.com/watch?v=7KuJLbuXxNc
'Günler geçiyor
her şey daha dün gibi maziye baktım da yine
günler geçiyor deliler gibi
mevsim dönüyor
nisan yağmurları öncesi
son kez bu gece
görsem diyorum bir yudum sizi
hasret bir bulut geldi gitmiyor
sizsiz ne kadar bensizim kimse bilmiyor
alsam başımı gitsem diyorum
gittiğim her yerde hasretiniz terk etmiyor
hangi rüzgar bana sizden haber getirir?
yaralı bir kuşun kanadında kırık bir tüy gibiyim
hangi rüzgar size benden selam götürür
kıyıda külü geçmişe ağlayan sönmüş ateş gibiyim
dağlar duman olmuş, gönül , dağlar gibi ol
küsme geçen saatlere:)
bir gün çözülür tılsımlar
bir gün yıkılır duvarlar
Dostluğun gücünü bilenlere'
ne komik...
"dondurma" deyinca cevizli ve kestaneli,
"peçete" deyince mavi minderlerin yanında ki altındaki
"bonibon" deyince helal pasta süsleri
"beklemek " deyince sabahın körü öztürkler apart önü
"hapşurmak" deyince hastalıktan çıkmayan sesle proje anlatma çabaları
geliyor sa aklıma;
hüzünlü bir hikaye bizimkisi...
"dondurma" deyinca cevizli ve kestaneli,
"peçete" deyince mavi minderlerin yanında ki altındaki
"bonibon" deyince helal pasta süsleri
"beklemek " deyince sabahın körü öztürkler apart önü
"hapşurmak" deyince hastalıktan çıkmayan sesle proje anlatma çabaları
geliyor sa aklıma;
hüzünlü bir hikaye bizimkisi...
Ğ HARFİ
'Dağın zirvesinde yaşayan kartalı' yazacaktı.
Başladı küçük kız.
bir yandan yazarken bir yandan sesli ve yavaş bir biçimde:
'daaaaaa' diyordu.
'aaaa''
evett. iki harf bitmiştiii:)
devam etti:
'daaağğğğ..'
??
'daaağğğğ' 'daaaağğğğğığığ'
o da ne!
ğ hangisiydi.aklına gelmedi.
bir daha:
'dağğğ....???'
hayır. gelmiyordu.
ğ harfini bastırarak söylemeye devam etti(sanırım bulabilmek için:) )
'dağğğğ..' 'dağğğığığığı....'
dayanamadı abla bu çabaya.
girdi araya.
yandaki metinden Ğ harfini gösterdi
bu sesli bulma çabası ablanın hoşuna gittii.:)
çok hoşuna gitti.
gülümsedi.
sonra unutmamak için yazdı bi kenara
'Dağın zirvesinde yaşayan kartalı' yazacaktı.
Başladı küçük kız.
bir yandan yazarken bir yandan sesli ve yavaş bir biçimde:
'daaaaaa' diyordu.
'aaaa''
evett. iki harf bitmiştiii:)
devam etti:
'daaağğğğ..'
??
'daaağğğğ' 'daaaağğğğğığığ'
o da ne!
ğ hangisiydi.aklına gelmedi.
bir daha:
'dağğğ....???'
hayır. gelmiyordu.
ğ harfini bastırarak söylemeye devam etti(sanırım bulabilmek için:) )
'dağğğğ..' 'dağğğığığığı....'
dayanamadı abla bu çabaya.
girdi araya.
yandaki metinden Ğ harfini gösterdi
bu sesli bulma çabası ablanın hoşuna gittii.:)
çok hoşuna gitti.
gülümsedi.
sonra unutmamak için yazdı bi kenara
yarım saat
belki daha az aralıklarla kontrol ediyorum..(evet. aslında işteyim ve canım sıkılıdığı için:D )
çünkü eskiden olduğu gibi yine iç dünyalarından haberdar olmak istiyorum
hayatlarındaki detayları bilmek istiyorum
detaylarda gizlidir çoğu zaman hisler
çok şey söyleyebilirim de (aklına gelmedi) kısaca şöyle:
kafaların üzerindeki bulutları bi beş sene sonra da yine okuyabilelim istiyorum:)
buraya yazın koloni, güzel detayları..
bulutu mesela. bi tuzluğu mesela. yada parçalanmış bi ayakkabıyı yadaaaaa
ne bileyim renkleri solmuş bi bilekliği..
herşeyi.
belki daha az aralıklarla kontrol ediyorum..(evet. aslında işteyim ve canım sıkılıdığı için:D )
çünkü eskiden olduğu gibi yine iç dünyalarından haberdar olmak istiyorum
hayatlarındaki detayları bilmek istiyorum
detaylarda gizlidir çoğu zaman hisler
çok şey söyleyebilirim de (aklına gelmedi) kısaca şöyle:
kafaların üzerindeki bulutları bi beş sene sonra da yine okuyabilelim istiyorum:)
buraya yazın koloni, güzel detayları..
bulutu mesela. bi tuzluğu mesela. yada parçalanmış bi ayakkabıyı yadaaaaa
ne bileyim renkleri solmuş bi bilekliği..
herşeyi.
günaydınnn..
koloni huzurla uyanın
günaydın ayak ucumda göremediğim
günaydınn sol tarafımdan istediğim zaman saçını çekemediğim
günaydın yatağımdaki sakızın sahibi
günaydın sabah uyanınca ellerinde balonlarla karşımda göremediklerim
günaydın şimdi gecenin bir yarısı fırını kullanmak için eve giremeyen, girmesini istediğim
günaydın neye gülüyonuz bu kadar mesajımı duyamadığım
günaydınn terliğinin hızla kapıya vuruşunu du....
ŞAKGA ŞAKGA :D :D :D :D
koloni huzurla uyanın
günaydın ayak ucumda göremediğim
günaydınn sol tarafımdan istediğim zaman saçını çekemediğim
günaydın yatağımdaki sakızın sahibi
günaydın sabah uyanınca ellerinde balonlarla karşımda göremediklerim
günaydın şimdi gecenin bir yarısı fırını kullanmak için eve giremeyen, girmesini istediğim
günaydın neye gülüyonuz bu kadar mesajımı duyamadığım
günaydınn terliğinin hızla kapıya vuruşunu du....
ŞAKGA ŞAKGA :D :D :D :D
iyi geceler..
koloni huzurla uyuyunnn..uyanın
iyi geceler ayak ucumda göremediğim
iyi geceler sol tarafımdan istediğim zaman saçını çekemediğim
iyi geceler yatağımdaki sakızın sahibi
iyi geceler, sabah uyanınca ellerinde balonlarla karşımda göremediklerim
iyi geceler, şimdi gecenin bi yarısı fırını kullanmak için eve giremeyen, girmesini istediğim
iyi geceler, 'neye gülüyonuz bu kadar:D ' mesajını duyamadığım
iyi geceler, terliğinin hızla kapıya vuruşunu duyamadığım
iyi geceler, minik çantasıyla bi anda canı sıkılıp gezmeye gelemeyen, gelmesini istediğim
iyi geceler kolonin çılgın üyesi
iyi geceler popüler kültür müziklerini kentsel ödeviyle buluşturan
iyi geceler koloninn edalı gelini...
iyi geceler, gecenin bi yarısı çay diye sıcak su koyan, şimdi yapıştırıcı kokusu eşliğinde onu içmek istediğim
iyi geceler, sıkıntılarımı
zı birlikte def ettiklerim:))
iyi geceler kolonii
koloni huzurla uyuyunnn..uyanın
iyi geceler ayak ucumda göremediğim
iyi geceler sol tarafımdan istediğim zaman saçını çekemediğim
iyi geceler yatağımdaki sakızın sahibi
iyi geceler, sabah uyanınca ellerinde balonlarla karşımda göremediklerim
iyi geceler, şimdi gecenin bi yarısı fırını kullanmak için eve giremeyen, girmesini istediğim
iyi geceler, 'neye gülüyonuz bu kadar:D ' mesajını duyamadığım
iyi geceler, terliğinin hızla kapıya vuruşunu duyamadığım
iyi geceler, minik çantasıyla bi anda canı sıkılıp gezmeye gelemeyen, gelmesini istediğim
iyi geceler kolonin çılgın üyesi
iyi geceler popüler kültür müziklerini kentsel ödeviyle buluşturan
iyi geceler koloninn edalı gelini...
iyi geceler, gecenin bi yarısı çay diye sıcak su koyan, şimdi yapıştırıcı kokusu eşliğinde onu içmek istediğim
iyi geceler, sıkıntılarımı
zı birlikte def ettiklerim:))
iyi geceler kolonii
16 Kasım 2015 Pazartesi
Çiçeğinin ölümlü olduğunu öğrenince, onu nasıl yalnız bıraktım diye üzülüp bir yılanın zehrinden medet ummuştu küçük prens, çiçeğine kavuşmaktan ziyade çiçeğini korumak için. diye hevesle anlatmıştım küçük prensi.
-"Roman işte" dedi.
-Tebessüm ettim, sustum.
-"Sen yıldızları da seversin zaten" dedi.
Şaşırdım.
Sanırım büyükler tuhaf olmak zorunda olduklarını düşünüyorlar. yg
-"Roman işte" dedi.
-Tebessüm ettim, sustum.
-"Sen yıldızları da seversin zaten" dedi.
Şaşırdım.
Sanırım büyükler tuhaf olmak zorunda olduklarını düşünüyorlar. yg
14 Kasım 2015 Cumartesi
simdi.
korkuyorum
yavaşça değişmeye başlayan rüyalarımdan,
onların tamamen çıkmasından korkuyorum..
sonra
değişmekten..
savrulup giderken bi yanlara
önemsediklerimi ihmal etmekten korkuyorum..
bide
şimdi..
ben
benim kafam karışık
sonra konuşuruz..
Ya da
Karışıkta değil ya
Dingin, dongun...
Düşünmek.istemiyor.
Bilmiyorum
Emin değilim
korkuyorum
yavaşça değişmeye başlayan rüyalarımdan,
onların tamamen çıkmasından korkuyorum..
sonra
değişmekten..
savrulup giderken bi yanlara
önemsediklerimi ihmal etmekten korkuyorum..
bide
şimdi..
ben
benim kafam karışık
sonra konuşuruz..
Ya da
Karışıkta değil ya
Dingin, dongun...
Düşünmek.istemiyor.
Bilmiyorum
Emin değilim
13 Kasım 2015 Cuma
....bazen birinin hikayesini duyduğunda dersin ki;
" hadi be! böyle insanlar da var mı gerçekten?"
evet böyle insanlar var
ısrarla görmezden geldiğimiz...
hayata tutunacak bir dal bulabilmek için çırpınan çocuklar var.
belki seslerini hiç duymadığımız ama çığlık çığlığa bağıran çocuklar..
karnı acıkan kuş yavruları gibi, büyük kuştan ufacık sevgi bekleyen çocuklar..
küçücük yaşında sırtına ağır yükler yüklenip 'Hadi Yallah' denilen çocuklar..
tek derdi bilgisayardaki oyunu geçmek olmayan çocuklar.
sadece dikkat çekmek,
ilgiyi biraz olsun kendinde toplamak için kolunu bacağını parçalayan çocuklar..
bunlar hikaye değil.
kısacık ömründe çok şey yaşayan çocuklar var.
yaşamaya çalışan..
biz görsek de görmesek de varlar..
GEÇ KALAN ...
Üzüldüğünüz bunca şeyde haklısınız küçük hanım.
Ama ben en çok içimdeki çocuğa üzülüyorum
Hevesle büyüttüğüm çocuğa...
Düşünüyorum da; ne güzeldi çocuk olmak.
Dert ettiğiniz karıncalar var ya
Mesela onlar sadece çalışkandı küçükken.
Dert etmeniz gereken kadarını bilmiyordunuz.
Sonra en kötü Gargameldi.
Düşünsenize küçük hanım
"insanların kötü olma ihtimali"bile yoktu.
ve "yalan söylemek çok kötü bir şey" di.
Bu nedenle tüm insanlar dürüsttü.
Kandırılma ihtimaliniz yoktu.
Bu bile başlı başına mutlu olma sebebi.
Bir de ağlayınca;
"dert etme, kendini üzdüğüne değmez"
demezdi ki kimse...
Ne için ağladığını anlamaya çalışıp,
ihtiyacını giderme derdinde olurlardı.
Dertsiz bir hayat düşünebiliyor musunuz küçük hanım
Güçlü olmak, dik durmak zorunda değilsiniz.
Oyuncak alınınca geçen sıkıntılarınız var.
Bir de çocuk olunca gidenlere ağlayıp
kalanlara üzülmüyorsunuz ki.
Çünkü herkes cennete gidiyor.
Yokluklarını bile büyüyünce anlıyorsunuz.
Büyüdükçe dertleniyorsunuz.
Çocukluğun bahçesindeki ağaçta asılı salıncakta
sallana bilir misiniz hala?
60 yaşında hala salıncağa binebilirsiniz belki...
Ama bunca dert, elem, keder, sevinç
ağır gelmez mi o salıncağın masumluğuna?
Küçükken "çocukluk etme" derlerdi ya küçük hanım
En büyük çocukluğu büyüyerek yaptık
En bi bencil tarafımız; çocuk kalamayan yanımız.
(YG)
Üzüldüğünüz bunca şeyde haklısınız küçük hanım.
Ama ben en çok içimdeki çocuğa üzülüyorum
Hevesle büyüttüğüm çocuğa...
Düşünüyorum da; ne güzeldi çocuk olmak.
Dert ettiğiniz karıncalar var ya
Mesela onlar sadece çalışkandı küçükken.
Dert etmeniz gereken kadarını bilmiyordunuz.
Sonra en kötü Gargameldi.
Düşünsenize küçük hanım
"insanların kötü olma ihtimali"bile yoktu.
ve "yalan söylemek çok kötü bir şey" di.
Bu nedenle tüm insanlar dürüsttü.
Kandırılma ihtimaliniz yoktu.
Bu bile başlı başına mutlu olma sebebi.
Bir de ağlayınca;
"dert etme, kendini üzdüğüne değmez"
demezdi ki kimse...
Ne için ağladığını anlamaya çalışıp,
ihtiyacını giderme derdinde olurlardı.
Dertsiz bir hayat düşünebiliyor musunuz küçük hanım
Güçlü olmak, dik durmak zorunda değilsiniz.
Oyuncak alınınca geçen sıkıntılarınız var.
Bir de çocuk olunca gidenlere ağlayıp
kalanlara üzülmüyorsunuz ki.
Çünkü herkes cennete gidiyor.
Yokluklarını bile büyüyünce anlıyorsunuz.
Büyüdükçe dertleniyorsunuz.
Çocukluğun bahçesindeki ağaçta asılı salıncakta
sallana bilir misiniz hala?
60 yaşında hala salıncağa binebilirsiniz belki...
Ama bunca dert, elem, keder, sevinç
ağır gelmez mi o salıncağın masumluğuna?
Küçükken "çocukluk etme" derlerdi ya küçük hanım
En büyük çocukluğu büyüyerek yaptık
En bi bencil tarafımız; çocuk kalamayan yanımız.
(YG)
bir fizik dersidir hayat..
ne vakit yolunu bölsen zamana
sana hep hızını verir..
kimse zaman vermez oysa..
ne kadar yavaş gidersen git
hayat sana hep hızlı gelir..
ne kadar yaşasan acemisin
ne kadar koşşan yavaş..
iyiyi ve kötüyü pekiii
söyle;
kim bilebilir..
oysa bozuk saat bile
günde iki kere hiç tereddüt etmeden
sana doğruyu gösterir..
ve ne tuhaftır ki hayata gelen bütün insanlar;
birgün yaşamının biteceğini bilse bile
hiç gitmeyecek gibidir...
''doludizgin yıllar''
ne vakit yolunu bölsen zamana
sana hep hızını verir..
kimse zaman vermez oysa..
ne kadar yavaş gidersen git
hayat sana hep hızlı gelir..
ne kadar yaşasan acemisin
ne kadar koşşan yavaş..
iyiyi ve kötüyü pekiii
söyle;
kim bilebilir..
oysa bozuk saat bile
günde iki kere hiç tereddüt etmeden
sana doğruyu gösterir..
ve ne tuhaftır ki hayata gelen bütün insanlar;
birgün yaşamının biteceğini bilse bile
hiç gitmeyecek gibidir...
''doludizgin yıllar''
12 Kasım 2015 Perşembe
11 Kasım 2015 Çarşamba
hüzünlü bir hikayeydi ya bizimkisi;
Sabahlanan gecelerde,
Yetişmeyen paftalarda,
İsyana sürüklediği halde
koloninin isyan ettirmediği projelerde,
Ozalit kuyruğunda
değilmiş hüznü.
Şu an olduğumuz noktada;
Apayrı şehirlerde, apayrı yaşamlarda
"bizim bir koloni vardı..." diye kurulan cümlelerde
artık esürtüp çirkefleşememekte
ablayla kıskandırıp, yeğen özendirememekte
aynı şarkıyı bin beş yüz kere dinleyememekte...
Metaforlarda;
Lavanta çayında,
pekmeze karabiber dökmekte
mavi minderlerde,
cevizli dondurma da,
Yağmur da, karda
hep durmadan sürekli yaşanmışlıkları hatırlamakta...
Haklarında hayırlısı olsun diye en içten dua ettiğin insanların özleminde,
Çayın kokusunda, muhabbetin demine varamamaktaymış.
ÇAY?
(Y.G)
Sabahlanan gecelerde,
Yetişmeyen paftalarda,
İsyana sürüklediği halde
koloninin isyan ettirmediği projelerde,
Ozalit kuyruğunda
değilmiş hüznü.
Şu an olduğumuz noktada;
Apayrı şehirlerde, apayrı yaşamlarda
"bizim bir koloni vardı..." diye kurulan cümlelerde
artık esürtüp çirkefleşememekte
ablayla kıskandırıp, yeğen özendirememekte
aynı şarkıyı bin beş yüz kere dinleyememekte...
Metaforlarda;
Lavanta çayında,
pekmeze karabiber dökmekte
mavi minderlerde,
cevizli dondurma da,
Yağmur da, karda
hep durmadan sürekli yaşanmışlıkları hatırlamakta...
Haklarında hayırlısı olsun diye en içten dua ettiğin insanların özleminde,
Çayın kokusunda, muhabbetin demine varamamaktaymış.
ÇAY?
(Y.G)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)