renkli ışıklı ve hareketli yerler zevk vermiyor
içimin biyolojik yaşımdan 30 yaş daha yaşlı olduğunu düşünmüyor değilim..
az mi oldu
50 diyelim ya da.
evde otururken televizyon sesi bile fazla geliyor bazen.
sallanan sandalyeye oturup pencereden dışarıyı izleme vaktim geldi sanırım..
daha yolun başındaydım halbuki..
ne bileyim
ya da bunların hiç biri değil,
üşengecim..
hala anlamış değilim..
kendimi...
insanları..
birbirimizi neden bir türlü anlayamadığımızı..
-zamana bırak..
zaman bunları çözmek için bi yol mu yoksa kendimizi mi kandırıyoruz emin değilim...
bide bazı şeyler geç kalınca
çokta bi anlamı kalmıyor aslında..
bazen telafi için çok geç kalmamak gerekir belki de.
çoktan kabuk bağlamış bi yaraya pamuk bastırmak
karşıdakinin yarasını düşünmek mıdır
yoksa
kendi vicdanını rahatlatmak mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder