29 Aralık 2016 Perşembe

Düşünüyorum da
Şuan içinde bulunduğumuz durum..

Sanki..

Tanımadık bi yol gibi
Bilmediğimiz bi çevrede bi adrese gitmek istiyomuşuz gibi..
Yolda kayıp mı olucaz?
Adresi yolda birilerine sormaya çekinecek miyiz?
Ya da tahmin ettiğimiz hiç bişey olmadan adresi çabucak bulabilecek miyiz?

Ama tüm olabileceklere rağmen,
Eğer bi yere ulaşmak için yola çıkmışsan
Sanırım vazgeçip eve geri dönmeyi düşünmezsin.




İnsanlar.

insanlar midemi bulandırıyor.

28 Aralık 2016 Çarşamba

Mutlu etmek..
Mutlu edilmek..
Bu dünyadaki en güzel şeylerden galiba.

Şaşırmak sonra mutlu olmak..

Biraz sonra başka bişeye gene şaşırıp mutlu olmak.

Artık ömrüm boyunca hiç gerçekten gülümseyemeyecek gibiyken..

Bugün anladım ki hala sebep varmış.
Hayır sebepler varmış.
Sebep olanlar varmış.
Asıl onlar iyiki varlarmış.

Bugün bi daha anladım ki
Tüm ömrüm boyunca onların da benimle olmalarını istiyorum.
Uzakta da olsalar, mesafelerin öneminin olmamasını istiyorum.
Zor ayarlanan programlarla uzun süre sonra biraraya gelsek bile,
Yine hiç zaman geçmemiş gibi gülelim istiyorum.
Hayatıma yeni insanlar girse de
Ana kahramanların onlar olarak kalmasını istiyorum.
Çünkü;
'
Birbirimizi tanımış olmak bizi hep mutlu edecek.
Hep dostumuz olarak kalacaksın.
Bizimle gülmek istediğinde, pencereni aç ve yıldızlara bak
Onlar sana bakıp gülümsüyor olacak.
                                                                                             '
Biliyorum.



Bin şükür.

25 Aralık 2016 Pazar

'Seni yaramaz seni'
25 Aralık Pazar

Belki bi daha bu ağızdan asla duyamayacağım cümle..

22 Aralık 2016 Perşembe

Çok zor.

Çok zorlanıyorum.

Sanırım
Ben de
Artık eskisi gibi olamayacağım

Hiç bi zaman..

Hep böyle zorlanacak,

Ve

Bi yerde noktalanacağım.

bu dünyaya bağlandıkça
hep daha açgözlü olduk
daha kötü daha mutsuz
ama hepimiz biliyoruz
bu dünya bir gün bitecek
işte o zaman kapı başka diyarlara açılacak
pişmanlık
pişmalıkla hepimiz o zaman tanışacağız asıl
bu dünya zavallı
bu dünya yalancı
bu dünya böyle
bilelim istedim


zaman bizi hiç ileri taşımadı
kalakaldık orada
bu bir parçalanma öyküsü aslında
paramparça olma öyküsü
bir kez dağılınca
bir daha toparlanamıyor insan
ilerleyen zamanın eksik parçayı
geri getirmesini beklemedim hiçbir zaman
ama kalanlar belki birleşirdi
öyle olmadı
kalanlar daha da çok parçalandı.



mutlu olmayı en çok sen hak ettin
bu gece biraz da senin için gözyaşı dökeceğim..

bütün bunlar bana ağır geliyor
-daha da derinlere inmek
en iyi yaptığım şey




arada erimeyen buzlar var
aşılamayan dağlar


eteklerine dolanan bir çalı.-
tam da böyle
senin gözündeki ben
bu vadideki karlar erimeyecek
buraya güneş doğmayacak
çok uğraştım
uğraştım ama olmadı
yapamadım ben
yapamayacağımı anladım
artık bırakıyorum
böyle kalsın









Bir gün umutlanıp,
Sonra onun hayaliyle yaşamaya başlamak...

21 Aralık 2016 Çarşamba

Bi gün umutlanıp
Ertesi gün unutmak..

Sonra ertesi gün
Gene umutlanmak..

Sonra ertesi gün
..
..

Acaba hangisi kazanacak

Ve
Bundan da önemlisi

Acaba

Umduğum gerçek olacak mı?

20 Aralık 2016 Salı

18 Aralık 2016 Pazar

Bu ilk kez olmuyor.
Aksine her seferinde tam da aynı şekilde tekrarlanıyor.
İzleyici konumundaki ben
Her seferinde sanki ilk kez oluyor gibi üzülüyorum..

Kimi umut ışıkları sokak lambaları gibi..
güneş çıkacağı için sönerler.
Nasıldı?
Eğer sevdiklerim üzgünse
Hepsinden iki kere!
Eğer benim için önemliyse biraz olsun senin içinde olmalı.
Yoksa senin bendeki önemin gözden geçirilir.
Düşündüm de..

Giderek..

Başka hayatlara daldıkça..
 imkansızlaşıyor

Bikaç kerecik olsun
Bir araya gelmek..

Keşke düşünmeseydim!
SAÇMALIK!

17 Aralık 2016 Cumartesi

hala.
Umut
Umut etmek
Çok kötü bişey
Hem de çok çok kötü bişey
Bomboş bişey
Hayal kırıklığına sebep olan bişey
Çok kötü bişey
Nefret edilesi bişey
Çok kötü bişey

15 Aralık 2016 Perşembe

Parıldayan ışıklar sönük
Umutlar karanlıkta.

Gün batıncaya kadar
Bi yerde öyle oturabilirim gibi.

Evler sessiz
Diller kuru.
Boğazım düğüm

Anlayamıyorum.

Nerde hata
Nerde çözüm.

Yanlış mı bakıyorum
Bakmaktan mı usandım.

Herkes mi böyle?

Öyleyse nası başa çıkıyolar
Yalnızca bensem nası devam edicem.

Bekliyorum
Kendimi kandırıyorum.

Kendimi kandırmak konusunda iyi değilim.




Bu bendeki
durup duran
Hüzün

Artık hiç geçmeyecek mi?

Ömrüm boyunca
böyle mi yaşayacağım?


o an cevap veremesem de
sonrasında epeyce düşündüm
öyle ki uykularım beni terk etti
yüzleşmekten çekindiğim şeyler
beni daha da derinlere götürüyor
daha fazla karanlığa gömülmek istemiyorum
eğer dürüst bir cevap verecek olursam

gene kaçıyorum değil mi
her zaman yaptığım gibi
bir gün
bir gün hepsini geri getireceğim
belki kalbini de iyileştirir
bütün bu gözyaşlarını da durdurur
belki
bir gün
adımlarımızı geriye atabildiğimiz bir gün
zamanın tersine işlediği bir gün
böyle bir gün







Şimdi yağan bu kar
Benim için. .

Uzun zamandır beklediğim,

Bir teselli
Ve
Bir hediye

Böyle düşünmek istiyorum.


''Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Çünkü hiçbir şey görüntüden ibaret değildir. Bu kadim kaide, benim hikayemde de geçerli. Yalan insanı aptallaştırır, hakikat ise delirtir.''
'yarınlarda hep hatırlayacağım'
'çok uzaklardan ben de seninle gülüyorum..'
''.....zaman geçtiği gibi onlar da değişir.
 ama acılar,
 kalp kırıkları..''
Her zaman

Yıkılan

Ve

Yeniden kurulanların;

Her zaman

Yeniden kurulacağını sanar insan..


14 Aralık 2016 Çarşamba

''zor ama umut dolu günler
 öyle ki rüya gibi kaldı
 bu kez ben çok ileri gittim''


dünya ben olmadan da dönmeye devam ediyor..

12 Aralık 2016 Pazartesi

Herkesle dakikalarca konuşabilen insanlar,
Tükenmez kelimeleri olanlar;

Nerden buluyosunuz
Bu cümleleri?

Ve de

Samimiyeti?

8 Aralık 2016 Perşembe

sanki rüyalar gerçek
gerçekler rüya gibi..
bazı şeyleri bilinçaltım kabul etmemek için hala direniyor.
546 gündür direniyor..
sanki onlardan ayrıldığımda zaman duruyor
ne kadar vakit geçerse geçsin
fark etmiyor
tekrar karşılaştığımızda
kaldığı yerden devam ediyor
bütün samimiyetimiz, kahkahalarımız
üzüntülerimiz ,sevinçlerimiz..
sanki arada hiçbir şey yaşanmamış
hiç ayrı kalınmamış gibi
zamanın bizi değiştirememesi
işte bu en sevdiğim

7 Aralık 2016 Çarşamba

Sessizlik..

Sustuğumu sandın..

Genelde içimden konuşurum.

Duymadın.
soğuk hava içimi ürpertiyor
gece de olunca ince ince esti
biraz sert bu rüzgar..
bütün yaşanılanları düşünüyorum
yol karanlık, sokak lambasının o loş ışığı
nedense aklıma hep yalnızlığı getiriyor
her neyse
bu kafa karışıklığı beni hiç terketmeyecek gibi
yukarı
kafamı yukarı kaldırıyorum
parlak bir ay ile bir yıldız..
geçen gün ilk kez yıldız kayması gördüm
kalbim hızlı hızlı çarptı
bir dilek tutmak istedim
o kadar çok şey geçti ki içimden
onu da beceremedim..
kalbini asla tamir edemediğim biri
bana demişti ki
bir yıldız kayarken son kez ışığını yayar
yüzyıllardır aynı yerde gördüğümüz yıldız
dünyaya sürekli ışık gönderiyor
sonra son ışığını da gönderip tamamen sönüyor..
yıldız kayması bir nevi son veda gibiymiş yani
veda etmeden gidenler
dinmeyen yağmurlar gibi
gözde hep hazır bekleyen bir damla yaş gibi..
bu yıldızı sevdim
neden son vedasını bana etti
belki de bir teselli vermek istemiştir
ooww nasıl soğuk
dikildim kaldım burda
insanlar tuhaf tuhaf bakmaya başladı bile
neyse adım atsam iyi olacak
olduğumuz yerde on dakikadan fazla durursak
deli zannedilebiliriz belki de asıl delilik...
hala adım atmadım mı ben!!
hızlı hızlı ....üşüyorum..
biiiir ikiiiiii üüüçççç
bir iki üç
biiiir ikiiiiiiii...







6 Aralık 2016 Salı

5 Aralık 2016 Pazartesi

Yaşanan anı kıymetli kılan,
İçinde hissettirdikleridir.

3 Aralık 2016 Cumartesi

30 Kasım 2016 Çarşamba

AMA BEN NASI İYİ OLUCAM?
Sayısız gözyaşı kadar aglayabilirim.
Madden tek olsakta manen birlikteyiz tüm savaşlarda.
Simdi
Görünmez olup
Uca bilseydim eğer....
Keşke
Görünmez olup
Uçabilseydim...
....
Keşke.
Uçabilseydim
Görünmez olup.
Keşke...
...
Görünmez olup..

Nası anlatsam
Umut mu?
Umutsuzluk mu?

Nası anlatsam
Nası beklediğimi

Karmakarışık olayları..

İyimis gibi yapıp
Çevreme destek olmalıyım.
Ama ben nası iyi olucam?

Hayat ne garip

Herşeyi yaşadım bitti sanmaktayken
Yenileri ekleniyor..

Bu yüzden..

Korkuyorum gelecekten.

Beklemekten de korkuyorum,
Mutlu olmaktan da


Hayat çok garip.


tek başıma savaşmaktan da yoruldum

aynı frekansta olamıyorum
denemek gereksiz
beni böyle hissettiren insanlardan
uzak durmaya karar verdim



29 Kasım 2016 Salı

28 Kasım 2016 Pazartesi

Herşeye rağmen
Tüm bu olanlara rağmen
Ya da olacaklara rağmen
Belirsiz düzene
Yoğun sirkulasyonlara
Kinayeli laflara rağmen

O güne odaklanacağım.

Odaklanmak istiyorum.


27 Kasım 2016 Pazar

26 Kasım 2016 Cumartesi

"Ölemeyeceğiz ama yaşayamayacağız da."
..
..
..
.
Ne yapacağız?
Niye böyleyim?
Mutlu olmak için sebepler aramaktan yoruldum.
Mutlu olmak için belki yüzlerce sebebim var.
Asıl sorunsa
Buna rağmen,

Hala niye böyleyim?

Bi an için günlerce yerimden kalkmamak isterken
Ardından dakikalarca sokaklarda koşmak isteği de ne

Anlamlandıramıyorum.

Çok şeyi
Özellikle de
Kendimle ilgili..
Kendimle ilgili bi çok şeyi.

Yine oldu.
Sanırım
Asla geçmeyecek.



Aslında hayat detaylardan ibaret.
Çoğu zaman
Küçük önemsiz
Gördüğümüz
Minik şeyler....
aslında büyük yapboz için önemli parçalar.
Onemsemedikçe kaybolduk
Yapboz un içinde




....
- ben sıradan bir hayat yaşayıp, ölüp gideceğim..ama belki sen öyle olmazsın.
- bi yerden kırılması lazım. bizim icin yapılacak tek şey bu..bizden bir nesil sonra böyle olmaz..
- o kırmayı ben yapmam. Yapamam.
- evet çünkü
biraz daha duygusalsın.
- ....


.....
...

Sonra,
Kısa bir sessizlik oldu.
 biri:
-"Ne yapacağız bu hayatta böyle?"dedi umursamazca.
Kalktı, kafasındaki milyonlarca düşüncenin arasından pilavın pişip pişmedigi düşüncesine odaklandı. Kapağı açıp kapama işleminden sonra duyduğu cümle, aslında çıkmazlarının tanımıydı.
-"ölemeyeceğiz ama yaşayamayacağız da" dedi ve bir kahkaha kopardı diğeri..."
Onlardan başka kimsenin bilmeyeceği, tarihin zaman toprağına gömülü bir konuşmaydı ve bitti.




ekşidiğini düşünüp atmayı planladığım yoğurdu
cam bi kasenin içinde
içinde kaşıkla ayran yapılmış görünce
akşamki sofra için hazırlanmış
hazırlanırken öylece kalakalmış
her şeyi unuttum
aşırı üzülüyorum

delirdiğimi düşünürsen haklısın
ben en başında hata yaptım
oysa kendimi güçlü sanırdım







25 Kasım 2016 Cuma

söyleyeceklerimi toparlamakta zorlanıyorum
zaten konuşmaktan da çok hoşlanmıyorum artık
kime ne söylediğin ne kadar önemli ki
bu hayatta herkes yolunu tutturmuş da
bir ben bulamamış gibiyim
nerde hata yaptığımı biliyorum
biliyorum bilmesine de
neyi değiştirir


dünya benim etrafımda dönsün istemiyorum hayır.
sadece
bencilliginizden sıyrılıp karşıdakini biraz olsun düşünmenizi istiyorum
kuklayım.
hayatım
 iplerimi oynatanlarla kendi içimde verdiğim savaşla geçiyor.
buna alışmak
tek basıma karar vermeye ve ayakta durmama engel.
alıştım.
ama savaşım bitmiyor.
bitse mal gibi yasamaya devam ederdim
ama simdi.... tahtalar çürüyor.

21 Kasım 2016 Pazartesi

Eğer kalpler arasında duvarlar varsa
Ayni yerde olmanın bi anlamı yoktur.

Maddi hic bir şeyin bi anlami olmadigi gibi.

Ve kalpler arasındaki duvar
Maddi şeylerden sebep örülüyorsa
 o zaman
 DÜNYA ÇEKİLMEZ BİR YER.
Sokak lambasi gündüzleri iyi hissediyordu.
Onun gibi hissetmek isterdim.
Hem gündüz hem gece ise yaramaz olmak boğucu bisey

19 Kasım 2016 Cumartesi

'
Sabahın erken saatlerinde biri seni bekliyor.
Bitkiler ile çiçekler arasında seni bulacak.
..
Bir şekilde hikaye devam ediyor.  '


17 Kasım 2016 Perşembe

İyi bişeyler olsun istiyorum.
İyi bişeyler olsun istiyorum.
kalbim kırıldı
bütün insanlığa küsmek istiyorum
dağıldım dağılacağım
daha fazla devam edemiyorum
biraz sonra gözyaşlarına boğulacağım
kimse silsin istemiyorum
tüm gücümle deniyorum
küçük bir yaprağı bile yerinden oynatamıyorum
dünyanın bütün olasılıklarını hesaplıyorum
'unutmak'-la aynı cümlede içinde bulunamıyorum

yeryüzündeki gözyaşlarını
tek başına bitiremezsin
en iyisi gel biz beraber ağlayalım
'benim hüznüm bitmedi henüz'

16 Kasım 2016 Çarşamba

....
- ben sıradan bir hayat yaşayıp, ölüp gideceğim..ama belki sen öyle olmazsın.
- bi yerden kırılması lazım. bizim icin yapılacak tek şey bu..bizden bir nesil sonra böyle olmaz..
- o kırmayı ben yapmam. Yapamam.
- evet çünkü 
biraz daha duygusalsın.
- ....


.....
...

Sonra,
Kısa bir sessizlik oldu.
 biri:
-"Ne yapacağız bu hayatta böyle?"dedi umursamazca.
Kalktı, kafasındaki milyonlarca düşüncenin arasından pilavın pişip pişmedigi düşüncesine odaklandı. Kapağı açıp kapama işleminden sonra duyduğu cümle, aslında çıkmazlarının tanımıydı.
-"ölemeyeceğiz ama yaşayamayacağız da" dedi ve bir kahkaha kopardı diğeri..."
Onlardan başka kimsenin bilmeyeceği, tarihin zaman toprağına gömülü bir konuşmaydı ve bitti.
Hayatta

Birilerini tanımamış olsaydın,
Eksikliklerini de hissetmeyecektin.

Bazı şeyleri
Yaşamamış olsaydın,
Bu kadar özlemeyecektin.

Eğer
Tercih hakkın olsaydı,
Onları hiç yaşamamayı seçer miydin?


Bu aralarki ana fikrim
hayal kırıklığı

15 Kasım 2016 Salı

Kimse okumasa bile
yazmak istiyorum.
Farkedecek bi kisi bile olmasa da
hislerimi paylasmak istiyorum
Anlayacak kimse olmasa da
düşüncelerimi dökmek istiyorum.

Bunun Adı
Umut
'limanımın gemileri demir aldı gidecek
benim gözyaşlarımı kim gördü ki
kim silecek'
-en başa dönmek istiyorum-
en çok da
kendimden yorulduğumda
böyle olur

13 Kasım 2016 Pazar

"Bırak herşey kendince kalsin
Alti üstü sende insansin"

12 Kasım 2016 Cumartesi

Bilinmeyen ellerle yazılmış bi kaç kelime..

Bu his..
Teselliden de fazlası, kalbimin aynası.

11 Kasım 2016 Cuma

Gece olup herkes yatağına çekildiğinde
Genelde bi köşede oturup öylece düşünüyorum bu aralar..
O günü bazen, yaşadıklarımı
Bazen eskileri
Bazen içimde kalıp söylemem gerekenleri,
O an düşündüklerimi düşünürüm.
Bazen duygularımı,
Beklediklerimi.

Ve sonra,
Tüm bu günün sonucunda
Nasılım diye düşünüyorum.

Mutlu muyum?
Hissiz mi?
Orta halli mi?
Sinirli mi?
Umutsuz mu?
Ağlamaklı mi?
Özlem dolu mu?
Sabırsız mi?

Bugün benim için
Günlerden
..




-kaybettiğine ağlamayı bırakmalısın-
bu hayatta asla kuramayacağım bir cümle

zamanla her şey geçecek
unutacak,iyileşeceksin
şimdi üzül ama sonra bitecek
zamanla üstesinden geleceksin

hiçbiri
hiçbirini senin için söylemeyeceğim






''zor zamanlar geçirmiş olsam da
zaman zaman geriye dönmeyi isterim''
çok farklı olabilirdi
olabilir miydi

10 Kasım 2016 Perşembe

"Sen iyiysen herkes iyi"
Kafami kurcalayan, doğruluğuna inandigim soz
Ve sonra
Her durumda
En iyi yaptığım şeyi yaptım.

Dondurma yedim
Geçmez sandığım ne varsa geciyor.

8 Kasım 2016 Salı

"Şimdi hüzünlü yüreğine şöyle söyle dostum: 'Geçmez sandığın ne varsa geçiyor'."

7 Kasım 2016 Pazartesi

Bekliyorum..

Tam olarak ne beklediğimi
Bilmiyorum.
durduğum yol ayrımından
herhangi birine adım atacak gücüm yok
gene bi yol ayrımı

''köşeyi dönsem mi
yoksa düz mü gitsem.. ''



öyle işte
hayatların birbiriyle kesiştiği an'lar hep garip gelir bana...
mesela bugün hiç tanimadigim birilerinin yüzlerini en ince ayrintisina kadar öğrendim...
gulerken yanaginda oluşan göçüğü...
yada kopek dişlerinin diğer dişlerinden biraz daha uzun ve disari cikik olduğunu..
saclarini gerince alnında beliren iki damari...
öğrendim...
hic tanimadigim birinin....
ve benim bugün üzerine kazidigim isimlerle beraber yarin evlerine misafir olacagiz.. bundan sonra orada bi köşede duracagiz. orada olduğumuzu bilmeyecekler.
belki ben bi gün yolda görsem tanimayacagim...
yada bi gün bi yerde o isimlerden biriyle karsilassalar evlerindeki odada çerçevede ismi yazili kişinin yanından geçtiğini hic ama hic bilmeyecek. bende bilmeyeceğim ... hayatta boyle düğümlerin olması çok güzel.

6 Kasım 2016 Pazar

"....... Eğer sevdiklerim  üzgünse
Hepsinden iki kere.."

5 Kasım 2016 Cumartesi

aslında
yalandan da olsa ,tek bi kelime de olsa
duymak istemiştim
ondan duymak istemiştim
fakat
tek kelime etmedi
hiç konuşmadı denemedi bile
kalbim ..birazcık kırılmıştı

sonradan öğrendim
öyle değilmiş meğer
meğer bazı üzüntüler ağzına kilit vurdururmuş insanın
bütün kelimeleri unuttururmuş

meğer ben kadar benim için
çok üzgünmüş meğer
meğer o da

keşke tek kelime edebilseydim keşke
ahh keşke
keşke
böyle işte
durur durur hatırlarım
durur durur üzülürüm
durur durur ağlarım








'yine mi gözyaşı albertin;

 hani bulmuştun yolunu..'

4 Kasım 2016 Cuma

Lafını daha bitirmemiştin.
Bisey anlatıyodun.
Yarım kalmıştı
Yarım olarak mı kalıcak artık?
Ne oldu o odadaki durum sonra?
Hep merak mi edeceğim?

Neden gitmek zorundayım?

Asıl sen neden şimdi gitmek zorundasın?

Etkilenmek?
Sen gençsin?
Neden ona bakabiliyoken istediğim kadar bakamıyorum?

Nefes alırken kaşlarının hareket edişini gördüm
Ve pamuklu su için dilini hareket ettirişini.

Bu sefer gözüme cok büyük bişey kaçtı.

Dün benim için pparıldayan ışıklar
Neredesiniz?
bir yanıp bir sönen
biraz sonra bir anlığına bi daha yanan
hemen sönen
tekrar yanan
kıp kıp edip sönen
her şeye rağmen bi daha yanan
hemen ardından bi daha sönen
köşedeki sokak lambası
...

neden bu kadar üzgün hissettiriyorsun



en çok da önüne geçemediğim kaygılar
ah!
'bu böyle gider gibi..'
düşünmeye ihtiyacım var
toparlanmaya
iyileşmeye

Gözlerimi tek bir noktaya odaklayip
 saatlerce bakmak geliyor içimden
Ne farkeder ki
İnsan kendi hayatindayken.
içinedalmisken
Farketmiyo..
Sadece dusunmeksizin zamanla beraber kosturuyor. Bilemedigi bi hedefe...

Bazen de şöyle oluyor
dönüp bakiyosun birden..
Ve
Napiyorum ben?

Sevebilmekte büyük nimet..

3 Kasım 2016 Perşembe

Az önce
Tam sevdiğim gibi
önümde kimseyi görmediğim
sağımda ve solumda parlayan lamba dolu
ışıklı bi yoldan yürüdüm.
Sanki benim için yakılmış gibi..
kendi kendime
dişlerimi göstererek tebessüm ettim sonra

30 Ekim 2016 Pazar


 Sanki omurgam karinca kuvvetinde,yükü de fil...
Ama Öyle tatlı ki
Bu Yorgunluk...
Ve
Korkulu anı düşünüp düşünüp kurmak
Korkulu andan
Daha korkunç

29 Ekim 2016 Cumartesi

Hayalini kurdugun şeyin gerçekleşmeden bi an öncesi gerçekleşme anından daha güzeldir

28 Ekim 2016 Cuma

27 Ekim 2016 Perşembe

Herkes kendinin daha çok zorlandığını mı düşünür?
O günün sonunda en çok yorulanın kendisi olduğunu ya da

Mutsuzken diğerlerinin yaşadıkları basit mi gelir?

Kendisi bunaldığında tüm dünya karanlık olur.

Belki de bu yüzden başkasının ne hissettiğini çok da umursamaz.
Kendisiyle o kadar meşguldür ki
Bi başkasının sıkıntısını tam kavrayamaz.
Kendini bi başkasının yerine koymak,
Gerçekten mümkün müdür?

Hayat
..
Hayatlarımız
..
Baş karakter olduğumuz hayatımız
..
İlginç

26 Ekim 2016 Çarşamba

bi kere daha anladım ki;
köşeye sıkıştığında
yalnız kaldığında
bir yardım bulamadığında

zorları kolaylaştıran
düğümleri çözen
bütün sıkıntıları gideren
'Allah'  a güven..

24 Ekim 2016 Pazartesi

Öyle biri olmaktan korkuyorum
Öyle biri olmak istemiyorum.


Yüzlere tebessüm edip
Samimi olmayan.
zaman geçtikçe;
daha kalabalık daha güçlü mü oluruz
daha yalnız daha korkak mı
bi beceremedim
olmuyor

21 Ekim 2016 Cuma

İki tane
Birbirine kenetlenmiş dişli çarkın arasındayım.
Son hız koşuyorum.
Eğer duracak olursam
İkisinin arasında kalıp,
Dişliler tarafından
Bi kıyma gibi aşagiya bırakılıvereceğim..



Bugüne baktım. .
.
.
Dün daha iyiymişim.

20 Ekim 2016 Perşembe

Kelimeler
Yanyana geldiklerinde anlamlı mı olurlar?
Ya da düşünceleri aktarmaya mı yararlar?

Emin değilim.

Ama deneyimlerime göre
Bu her zaman işe yaramaz.

Ya da ben bunu beceremem.

Kelimeleri biraraya getirmek benim için
Zor.
Sana baktığımda düşünüyorum ki
Hiç mi vazgeçmeyecek?

Hala göremiyo mu?
Ya da görmek istemiyo mu?

Ya da ben mi yanlış bakıyorum.
Herşeyi görmüş geçirmiş bi tavırla

Öyle,  dedim.

Hayat böyle


Kendimi savunmaktan yorulmuşken
Gerçeklerden uzak.
Cikarlarin peşinde koşulan bu muhabbetlerden bıkmışken...
Samimi insanlarla konuşmak öyle iyi geliyor ki...
Benim favori hissim de samimiyet galba

kendi içimde savaşım,
ne demek istediğimi anlayanlar uzağımda
bu savaşa bir sıfır geride baslamama sebep.
herkes kendi hayatına dalar bi şekilde.
istese de istemese de..
ama aslında yasadigi hayat gece konuşur.
rüyalarda..

birgün oraya gelmeyecekler diye çok korkuyorum..






19 Ekim 2016 Çarşamba

ne zaman
zamanın hızlıca geçip gitmesini istesem

buz tutmuş nehirler gibi
tamamen durur

o da bana öfkeli anlaşılan
ben de öfkeliyim,
kendime

fakat
bir parça güneş açsa
bütün bu buzları eritse

haketmiyorum
değil mi









ne olduğunu sormak istiyorum
kelimelere dökmenin her şeyi basitleştirdiğini bilerek
uygun kelimeleri yanyana getirmenin çok zor olduğunu bilerek
söyleyince bi sonuca varılmayacağını da bilerek

gene de sormak istiyorum
neden
böyle düşündün ?

Yarın yeniden başlamak istiyorum.

Hayata

Mutlak güç sahibinin yardımıyla. .


Eskiden yaşadığım o zamanların çok zor olduğunu düşünürdüm, zordu da.
O günleri atlattığımda herşeyin düzeleceğine inanırdım.

Sevdigim birileriyle biraraya geldiğimde
Dünyanın en keyifli kişisi olurdum.
Herkesin çok eğlendiğini sanırdım.
Birlikte gülünen insanların
birbiri için çok değerli olduğu kanısındaydım.

Şimdi,

Birileriyle biraraya geldiğimde
Anlıyorumki gülümsemelerde sahtelikler olurmuş
Aslında kimse kimsenin çok da umrunda değilmiş.
Herkes birlikte geçirilen zamanın dolmasını,
herkesin kendi rutinine dönmesini beklermiş.

Farkettim.

Ne bugünler dünden daha kolay
Ne de gelecek daha iyi olacak.

Yeni bi gün?
Beklemem için bi sebebim olduğunu sanmıyorum.


Vefa
Favori hislerimden olabilir.

zamanla hayatından uzaklaşan
Belki de uzaklaşması gereken insanları,
Hala aynı yerde tutma gibi bi alışkanlığım var.
Bence bu sorun değil.
Ama sorun
Bunun tek taraflı oluşu.
bu küçük kavunlar
bugünlerde en sevdiğim şeyler
düşünüyorum da
çoğu şeyin sebebi 
çekingen ve içe kapanık yapım 

ahh aptal ben
ahhhh aptal ben
ahhhhhh aptal ben


Kararımı verdim.
Artık istemiyorum.

İnsanların söylediklerinin gerçek olduğunu sanırdım.
Ahh ne kadar da aptalım.
tema
tema sözcüğünden nefret ediyorum
mimarlık hayatım boyunca hiç bulamadığım o
tema
canı cehenneme
mimarlığında

her neyse
bugünün teması  
yerine başlık demeyi tercih ediyorum

başlık:
'içinden ne geliyorsa'


bugün buraya dönüp dönüp
aynı şeyleri yazacağım
çünkü dönüp dönüp
aynı şeyleri yaşıyorum

az evvel
önceden burası olmadan ne yapıyordum
diye düşündüm de
kendi içimde konuşup konuşup susuyordum heralde
her neyse
içim durulana kadar yazıp
sonra
bırakacağım



çok fazla gürültü işittim
merak dolu birkaç adım daha attım
fakat ortada ne bir kalabalık ne de bir gürültü var
aksine ıssız olduğu kadar karanlık da
aslında ayakta duracak halim de yok
dudaklarım kuruluktan acıyor

kafamı kaldırınca bir yıldız görüyorum
öncesinde epey ağladığımdan
'görüşüm biraz bulanık'
yüreğim gözlerimden daha bulanık esasen
ama merak ediyorum
neden parladığını
neden tek başına koca karanlık
gökyüzünü aydınlatmaya çalışıyor ki

o sessiz
ben sessiz
öylece duruyoruz
tek kelime etse
hiç susmadan konuşacağım
ama etmiyor
etmez



esintiye karşı dururduğunu sanırken
bütün yaprakları sararıp sonra da düşen
bir sonbahar ağacı kadar
yalnız

yapraklarının kaybeden ağaca üzülen
küçük bi çocuğun;
onları dallara bantlayıp
eski haline döndürmeye çalışması kadar
beyhude







Birine sarılıp ağlamayı isterdim
Ama sarıldığım kişi benim yüzümden üzülmesin.

Herşey düzelecek, geçecek hepsi desin.
Ona inanayım,
Sözleri beni teselli edebilsin.

Ağlamanın çözüm olduğunu da nerden çıkardın?

bazen dünyanın en acınası insanı olduğumu
bazen se en şükürsüzü olduğumu düşünürüm


''biraz sessiz yani,
fazla sessiz burası
sanki fırtına kopucakmış da 
öncesi gibi sessiz''
                 
kime dokunsam bulaştırmaya başladım
bi karadelik gibi
herkesin mutluluğunu yok ediyor gibi

ben de yoruldum
kendi karanlığımdan


elimdeki kartopu
büyüdü büyüdü büyüdü
şimdi kocaman bir çığ
ben toparlamak istedikçe dağıldı
ne yapsam birleşmiyor
geçmiş asla şuanı yaşamaya izin vermiyor
ne tarafa baksam başka bir gözyaşı karşılıyor
bu hiç kurtulamadığım bir döngü
hiç çözemediğim bir kördüğüm

hiç susmadan ağlasam
biraz olsun geçer miydi
Kaçıp gitmek?

Gitmek istediğim bi yer yok.

Konuşmanın gereksizliği.
Öylesine sorulan sorular
İlgilenilmeyen cevaplar.
Bencillikten bıktım.

Hayal ettiğim bişey?
..

Ferahlamak için bi çözüm?
..

İyi olacağını mı düşünüyosun?
Hayatta.
Acıları küçümsemek istemem ama

Yine oldu.

Çok zor.

Düşündükçe üzüldüğüm bişeyler
Gördükçe dayanamadıklarım.

Mutlu gibi yapmak en iyi oynadığım rol.
Herkes kendi dertleriyle meşgul

18 Ekim 2016 Salı

ne kadar peşinden koşsamda
bu hayatı asla yakalayamadım

bütün küskünlüklerimi de alıp
bi kuytu ağaç bulsam









uzun zamandır kalbim bu kadar kırılmamıştı


16 Ekim 2016 Pazar

"Her gün mutlu değildir. Ama her günde bir mutluluk vardır."

''Bazen insanlara sevgi gösterdiğimizi düşünsek bile sevgimizde samimi olmadıkça bu sadece bir “gösteri”den mi ibaret kalıyor acaba? Seviyor- muş gibi, dinliyor-muş gibi, ilgileniyor-muş gibi… yapmak. Karşımızdaki bunu anlamıyor mu ya da hissetmiyor mu sanki? Belki de en acısı –muş gibi’lerle geçen bir hayat içerisinde bize verilen gerçek sevgiyi, gösterilen gerçek ilgiyi fark etmemek. Olabilir mi?''
''Yüreğini kolla Aureliano, 
ölmeden çürüyorsun.''
''Siz hangi gruptasınız? 

Yıllar önce yaşadığı olumsuzlukları durmadan tekrarlayıp elindeki kartopunu kocaman bir çığa dönüştürerek içinde kaybolanlardan ve yanındakileri de sürükleyenlerden mi; 

yoksa kocaman bir kar kütlesini güneşin sıcaklığıyla eritip etrafına huzur verenlerden mi?  ''

15 Ekim 2016 Cumartesi

Sabirsiz aksi ve huysuzum
Noldu bi problem mi var?
Kimileriyle iletişime geçtiğinde huzurla dolarken iiçin
Kimileri zarardır insana..

14 Ekim 2016 Cuma

''Üzülünce hep aynı yere giderim. bilirsin,
şehri belli bir noktadan izlemek, sevdiğin biriyle konuşmak gibidir. ''

8 Ekim 2016 Cumartesi

gene aynı rüya

sanki bana bir avuntu
ben den ona bir özür borcu

dengem sarsılıyor
kalbimdekileri özlem dolu bir gözyaşına çevirmek için mi
bütün bunlar








nasıldır
hep merak ettim

7 Ekim 2016 Cuma

6 Ekim 2016 Perşembe

'bir menekşe kokusunda 
seni aramak 
bu hep böyle böyle gider mi'

koca gökyüzünde kendine yer bulamamış bir yıldız gibi





Sabahleyin sokaklardan geçerken,
Balkonlardan gelen çay kaşığı, çatalların sesleri sabahın en Tatlı sesi

4 Ekim 2016 Salı

Öyle bi anı.

sensorlu lambalar var apartmanda.her sabah evden çıkarken ayakkabilarima yoneliyorum, yanmiyor. hareket ediyorum yanmiyor. el kaldırıyorum. Yok.ayakkabilari göremiyorum. karanlıktan rahatsız oluyorum.okadar sinirleniyordum ki. bir değil iki degil. her gün aynı sey. sabah sabah uykulu gözlerle kapının önünde şekilden şekile giriyorum. ayni seyi akşam eve döndüğümde anahtarı kapıya takma asamasinda da. normalin ustunde sinir kat sayımi artırıyordu. buna da kızıyordum. ufacık bisey için ne bu gerginlik..
istisnasız hergun Olan birşey...

sonra bi gün lambalar bozuldu. karanlıkta hareket etmekten hiç hoşlanmam. kızdim. biran önce duzelmeliydi. sonra ikinci gün. aynı..
2 hafta geçti aynı. ilgilenen yok. ben ilgilenmek istedim engellediler. elimde fenerle anahtar çıkarıp ayakkabı giymeye başladım. biraz kabullendim gibi ama sinirliyim.
sonra 1ay oldu. 2ay.
karanlığa okadar alistimki. bazen fenersiz inip çıkıyorum. sonra 3-4ay....
4ayin sonuydu herhalde.
ışık problemi halledildi.
bu süreçte karanlıkta sinirlendiğimi unutmusummm. ilk gün ayakkabıları giydikten sonra merdivene doğru gittiğimde ışık yanınca. bi garip oldum. yine geç yanıyo ama ben çıldırircasina sinirlenemdim. yani etkilenmedim doğrusu.

bu hikaye bana o gün garip geldi.
tam karanlık bi süreç, bazı şeyler için kökten çözüm
Nereye gideceğini bilen insanları kıskanıyorum.
Daha önemli şeylere üzülmeliyim.

Otobüs beni beklemeden gitti diye değil.
Annem bana söylemeden marulu çöpe attı diye değil.
Sözlerim birilerinin umrunda değil diye değil.
Yeni biriyle tanıştığımda, hemen ısınamadık diye değil.

Gözlerimin iki de bir dolmasına müsaade etmemeliyim.

Şuanki halimle mutlu olmalıyım.
Kendimi teselli etmeliyim.

Herşey iyi.

Sağlıklı nefes alabiliyorum mesela.
Sevdiklerim telefonun ucunda


Biliyorum..şimdi daha iyiyim.
Biliyorum..benim için daha güzel bi kader var.


Kalbime söz geçirmek zorundayım.


3 Ekim 2016 Pazartesi

 hayat pırıltılı süper harika değil...
Tercih edeceğin herhangi bi yol için..


2 Ekim 2016 Pazar

..
Ya da bu kadar kolay ağlamazdım.
Eğer
Burası olmasaydı,

2015te ilk karın 2 Aralıkta yağdığını hatırlayamayabilirdim mesela.
Ne tür müzikler dinlediğimiz,
Bunların bizim için ne ifade ettiğini.
Nelere tasalanıp
Nelere ağladığımızı,
Birbirimizi nasıl teselli ettigimizi de unutabilirdim.
O güzel yıldızistan masalını da.
Ya da
'Hadi hazırlanın, yola çıktım. Sizi almaya geliyorum, birlikte yıldızlara gidicez' cümleleriyle
Buruk bi tebessüm bırakılan anları.

Odandaki ay manzarasına yalnızca bi gün sahip olduğunu da bilmezdim bura olmasaydı,
Belki canının hayata bakarken lahmacun çektiğini de.
Ya da sen üzgünken bütün denizlerin suyunun çekilebileceğini de.
'O günlerde hayat'ınızı da.

Birileri ağlama duvarı diyo ya buraya.
Okuyan neler olduğunu bilmese de
Herkesin birbirinden farklı dertlerini paylaştığı bi gökyüzü oldu burası.
Güncellediğim sayfada yeni cümleleri okuduğumda
Çok kere içimi gördüğüm..

Tekrardan o anlara dönmem bu kadar kolay olmayabilirdi.
Zamanla paslanan hatıralarım
Yok olup gidebilirdi.

Eğer burası olmasaydı.
Kırk yılın  başı  Kabuğundan çıkan
 salyangozları
rahatsiz eder
İç dünyasına geri gönderirler ya.
İşte öyle..
Salyangoz gibi.
İnsanı da kelimeler geri gonderir kabuğuna...

Hatıralara tutunmak,
Gitmelerine izin vermemek
İzin vermek istememek
Hissettirdiklerini hiç unutmak istememek
Bi zamanların mutlu anılarına sarılmak

mümkün mü?

Tek başına

Bi zamanlar ölüp bitilen şeyler,
Şimdi kimin umrunda

Önemsedigi kadar mı önemsenir insan?

Bağlam..
Ortak bişeyler..
İnsan ilişkilerinin temeli galiba.

Ha bi de sevgi faktörü var.
Tam olarak nası gerçekleştiğini anlamasam da
Uzaklaşıldıkça, sebepsiz azalmasını anlamak tamamen imkansız.

Ama bu bana göre,
Mesafeler ya da başka biseyler,
Ne olursa olsun,

İnsanın kendi elinde.

Eğer sevmek istersem, severim.
Eğer unutmak istemessem, unutmam.
"üstünden çok zaman geçti tabi bunların"
Ama ben geçemedim.

30 Eylül 2016 Cuma

"üstünden çok zaman geçti tabi bunların''

belki de hiç geçmemiş, öylece kalmıştır.


''üstünden çok zaman geçti tabi bunların''

fakat aklım hala oralarda bi yerlerde
''üstünden çok zaman geçti tabi bunların''

 -bunlar-
 sahip olduğum en güzel anılarım
''üstünden çok zaman geçti tabi bunların''

 ama hala durur durur ağlarım
''nice limanlara yanaşacak gemiler var elbette
ama hiçbiri hayatın ızdırap vermez olduğu limana varmayacak
herşeyi unutabileceğimiz bir rıhtım da yok

üstünden çok zaman geçti bunların
ama benim hüznüm hepsinden eski ''
görmezden geldiğin şeyler
birikir birikir birikir birikir birikir bir......

28 Eylül 2016 Çarşamba

sürekli sonbahar oluyor.
yıllardır.. oluyormuş.
olacak.
yapraklar dökülüp dökülüp yeniden tomurcuklanacak.
ağaç için kolay olmayacak belki.
Olmuyor.
hiç de olmadı.

 Terkederken yaprakları
ağacı...
birer birer..

Yağmur
Ben burdayım der,
Damlalarını dallarına bırakır.
-Burdayım.

Yağmurlu sonbahar.
Uzaktan bakınca

Bi robot gibi, zamanımız dolunca uykuya dalmak,
Bi kaç saatte bir yemek yemek zorundayız.

Bana iyi geliyo diye beynine telkinlediği şeyler
Aslında kendini oyalama yöntemi midir insanın?

Anılarda yaşamak da, bugünü yaşamak da
hüzün veriyo bazen.

Gerçekten kıymet bilmiyo muyum?
Düşününce derinden üzgünüm.

27 Eylül 2016 Salı

''gözlerimi kapadım
 sadece bir an için''
aslında sevmediğim
sürekli hayatımı zorlaştıran birini
zor bi durumda görünce
kalbim zar zor çarptı

bu hayata herkesin mutlu olmasını diledim.


taze bir çiçeği koparmak
ama gene de hiç soldurmamak kadar zordu
yorulduğum kendimden
kendimi çıkarmak

nasıl desem
küçük bi kıpırtı
bi telaş
ufak bi heyecan.

26 Eylül 2016 Pazartesi

kızdığım şeylerin aynısını yaparken buldum kendimi

22 Eylül 2016 Perşembe

GEÇMİYOR
Mesela
Bi özelliğim de

Vedalaşılıp eller sallandıktan sonra,
Herkes kendi yoluna giderken..

Son defa dönüp ayrıldığım kişiye, arkama bakmaktır.

Genellikle olan bi alışkanlık işte.
O kadar özledim ki
Ağlayabilirim..

Bi daha hiç geri gelmeyecek o günleri...

21 Eylül 2016 Çarşamba

bi kuşun gökyüzüne sığmaması gibi
koca okyanusların susamış küçük bir böceğe yetmemesi gibi
ya da
sanki dünyanın bütün koşularını ben koşmuşum gibi
yeryüzünün bütün yağmurları üzerime yağmış gibi

öyle yorgun
öyle küskünüm ki..

19 Eylül 2016 Pazartesi

..mutluluk falan derdım değill..
sadece acı cekmeden bitsin istiyorum..

18 Eylül 2016 Pazar

Çok
Çok çok düşünmeyince
Çok fazla derinlere inmeyince
öylesine günlük hayata bırakınca kendini
Azıcık iyi hissedebiliyosun
İyi hissediyomuşsun gibi oluyo

Durunca bi an
Biraz düşününce
Bu his gidiyomuş gibi oluyo
Kaybolmasından korkuyorum.
İsimler, nostaljik bi ezgi şimdi kulağımda..
Güzel şeyler hatırlatan.
Uzak..
güzel şeyler..
İnsan hata yapar.
Saçmalar.
dolar
Kızar
Bağırır.
Üzülür
Ağlar.
Her insan..

 bu saçmalıklar en fazla 3saat sürmeli.

Uzaklaş.
Herşeyden.
Hoşlandığın..
Ve
Mutlu ol.
Önemlisin.
Ama düşüncelerin değil.
Kendini  bi kenara
Bırak.
Gül.

sana zarar verebilir
Ben değil.
 kal.
Sen olma
Mutlu ol
Gül.

.
Karanlık kapkaranlık

16 Eylül 2016 Cuma

bi köşede yavaşça kaybolmak..

yıldızlar yine sönük işte.
onlara uzanmaktan yoruldum.
bende bıraktım işte.bırakıcam

yüzümü ellerimin arasına gömsem?
öyle kalsam ama

yoruldum huysuzluktan
Yok mu kaçış
ben ben değilim
   kim

konuşmayalım
hayalim
bi köşede yavaşça kaybolmak....



orta yerde sulanivermesi gözlerin
beni çıldırtıyor

Gülmeyen  yüzlerin sebebi olmak ...
Bi köşede  yavaşça  kaybolmak


kelimelerle olmadı.
belki uyusam biraz..
ya da  köşede..
 yavaşça..

bi yere gitmek istemiyorum.
konuşmakta.
her hangi hiçbirşey istemiyorum...

boş bakan gözlerin ardı da boş.
boş.
herşey boş.
boşverin.
 en iyisi yavaşça kaybolmak

13 Eylül 2016 Salı

burnunun büyük olması bi çocuğu uzmemeli.
 yüzün şekli ,kıyafetlerin renkleri, ayakkabıların sayısı, koltukların kalitesi,
düğünde takılanların değeri,
telefonun markası, ........
eşyalarla o kadar ilgileniyoruz ki, insanı şeylerle ilgilenmeye vaktimiz kalmıyor.
çok para kazanmak yerine çok insan kazanmakla ilgilenmiyoruz..
kime göre neye göre olduğu tartışılabilecek guzel bi yüz yerine güzel bir ahlak sahibi olmak değil hedefimiz..
keyifli bi sohbet yerine, eleştirel ve kendi fikirlerini baskilamaya çalıştığımız sohbetlerimiz var.
yüz yüze gulerken, arkamizi dönüp hoşlanmadıklarimizi saydığımız sohbet arkadaşlarımız..
kendimize dönüp bakmadigimiz hayatımız... bunların içinde farketmeden boğuldugumuz..
biz yaşamayı bilmiyoruz.
 samimiyetten haberimiz yok...
Dizlerimi karnıma doğru çektim
Beni boğan şey
Ben olamamam

9 Eylül 2016 Cuma

Tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki

beni gerçekten güldürecek bişey yok gibi.
Evet

Bazı problemler var

Bazen her yer karanlık

Yasamaya devam etmek zorundasin
Herseye ragmen yasamak zorundasin

Bu cümleler cotk basit gibi..
Basitçe yazılıyomuş gibi..

'Herseye ragmen' deki herşey,
Bi kelimeyle ifade edilebilecek Öylesine seyler değil aslında..
Yutkunarak söylediğin şeyler bazen
İçinde düğüm olan şeyler.

Ama
Ne yapabilirsin?
Ne yapabiliriz?

Gözlerimizi kapatıp yaşamaktan başka.

Teşekkür ederim

6 Eylül 2016 Salı

........ ......... , .. ............. .......... ...

.............
sıkılınca
dişini sıkmaya alışkınım
fikrni söyleyip harekete geçmek yerine
sindirmeye çalışmak

bi sandalyeye kollarından sıkıca bağlı hissettirir
''Bazen yaşlı gözlerle kabullenmiş gerçekleri
Bazen memnun gibi''

1 Eylül 2016 Perşembe

Bi kararım
Ya da
 bi çabam
Bi hedefim
Bi planım yok.
Yok.

Bu sürüncemede öylece yaşıyorum. Öylece
"artık çok uzaklaştım 
En çokta kendimden"
Sonbahar geldi.
 bi yaprağımı daha aldı savurdu rüzgar...
Dökülen  yaprak bi daha gelir mi geri?

Sonbaharda yere dökülen
sarı yaprakların rüzgarla kıpırdaması gibi..

bitti derken..

hafifçe kıpırdadığımı hissettim.

çok hafif..

yeni umutların bağlanmaması gerektiği şekilde.

Hem

dökülen yapraklar yeniden canlanır mı ki?

Gerçekleşecek 3 dilek hakkın olsa ne dilerdin?
şimdi beni
ılık bir akşam üstünde
birden üzerime yağan yağmur
heyecanlandırırdı...

şakır şakır



31 Ağustos 2016 Çarşamba


bi demlik çayı bitirmeyeli...
patlamış mısırı avucumun içinden ağzımı çok oynatmadan yemeyeli..
çekirdek çitlemeyeli..
....
sabahlara kadar konuşmayalı..
secret'ta dertlere çözüm bulmayalı
tatlı bi muhabbet etmeyeli..
karnım ağrıyana kadar gülmeyeli..
sadece huzurlu sözler duymayalı..


Çok oldu...


ben bişeyler kaybetttim.. Farketmeden..

29 Ağustos 2016 Pazartesi

Yeni ritüelim
insanlar görmeden
gözyaşı dökmek oldu.

26 Ağustos 2016 Cuma

nasıl
nasıl olur
şaşırıyorum.

insanlar.
beni şaşırtıyor..

belki yukarda manzara daha güzeldi..
öyle dediler karıncaya
çıkmalısın dediler..
hızlıca koşmalısın dediler.
koştu karınca.. yukarılara koştu.
farketmedi toprağından uzaklaştığını.
..
sonra
zaman geçti..uzun zaman geçti..

bigün geldi
ve
tepedeydi karınca..
ama yorgun
ama yıpranmış
ama solgun...
manzarayı gördü..
bu sadece bikaç önemsiz zaman dilimi kadar sürdü.

Bugün agactayken
Bi karıncanın yukarı doğru tırmandığını gördüm.
Cok hızlıydı
Neden daha yukarı çıkmak istiyodu ki
Ağacın tepesi de asağılarıyla aynıydı oysa
Hem hızlı olmasına ne gerek vardi ki
Öyle mi büyüktü hedefi

Sonra kendimi düşündüm
İnsanları
Yukarılara tırmanmaya çalışıp duruyoruz

Neden

Yukarda ne var
Daha da mutlu mu olacağız
Şimdi olduğumuzdan?
Bi an aydınlık
Bi an karanlık


Genelliklr karanlık.

25 Ağustos 2016 Perşembe

Şu koca dünyada
ve milyonlarca metrekare içinde
Yıldızların ve yaprakların altında
Hafifçe esen rüzgarla birlikte

Bi an icin bile olsa
En iyi hissettigim yer..
 20 Agustos 22:00
İğde ağacının üstünde.
Baglamin bi baskasi tarafindan hazirlaniyor olmasının bi önemi yok-muş
Sorun çıkaran yine ben oluyorum.
Sonra da hic bisey yokken
Neden böyle davraniyosun?!
O gün o masada otururken

'En iyisi susmak'

diye düşündüm.
Ben de istemem
Genellikle depresif bi ruh halinde olmayı
Birileriyle bir araya gelince ortamın modunu düşürmeyi..
Ya da gerçekten şükürsüz biri olmayı.

Bu yüzden
İyimiş gibi davranmak en iyisi.
Aslında iyi olmak en iyisi.

Ama bunu nasi yapacağımı bilmiyorum.
Kader
Degistiremeyecegin biseyler..

Gecmise baktıkça,
Bi öyküde pek de önemi olmayan karakter
Bi filmde yardimci rolmusum gibi
Ana kurgu baska biseymis de
Bunu hic farkedememisim gibi.
Hikayenin anafikrini hic anlayamamisim gibi.

Ve
Filmlerin sonunu tahmin etmekte iyi degilim.

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Herkesi memnun etmek mümkün değil midır?
Hep şikayet etmek, hep eleştirmek,  suçlamak zorunda mıyız ?
Herşey  harika olmazsa yolunda değil midır ?
Yolunda olmak ne demek.
Eğer her gün  aynı düzen de ilerleyen bi hayatın varsa yolunda mıdır  herşey?

Herkes istediği  gibi davranamaz değil  mi?
Kimseyi etkilemese bile mi?
Mesela yolda giderken bi kaldırımın kenarına oturmak istersen gokyuzune bakmak icin,durup dururken, hiç birşey yokken..Bu garip birşey.
Dışarda işlerin bitince farklı her hangi bir şey yapmamalısın.
Eğer yeterince buyuduysen kakaolu süt icmen de gariptir. Ama bardağa koyarsan olabilir..
 evet yeterince büyüksen, saçlarını at kuyruğu yapabilirsin, ya da salabilirsin. Baska herhangi birşey değil.
 Bi ağaca tirmanamazsin..
Kosamazsin.
Yemek saatinde yemek yemelisin. Acikmani beklemen sacma.
Yada aciktiysan yemek saatinden önce Yiyemezsin...
Gökyüzüne uzun sure bakman da bi problem.
İşlerini en kısa zamanda halledip
Uyumalisin. Ve yatağında uyumalisin. Daha onceki binbeşyüz gündür yaptığın gibi.
Ve erkenden kalkıp hayatı tekrar etmelisin..
Sonra belli zamanlarda dinlenmelisin. Dinlenmekten kasıt  oturmak. Belli saatlerde otirmalisin. B
Arada zevk alarak yapacağın bi kaç bisey olmamalı.
 hoşlandığın şeyler öncelik olmamalı.vaktin kalırsa yapabilirsin elbette.. kalırsa.
Evin dolabın herşeyin toplu olmalı.
Düzenli.
....
.....
...

Ve Kelimelere dokemediklerini yutmalısın..









23 Ağustos 2016 Salı

sözcükleri sese dönüştürmeden
düşünceleri sözcükleştirmeden...

22 Ağustos 2016 Pazartesi

Yan balkondan giren sigara kokusu beni ÇIL-DıR-TI-YOR.


Aaaaaaaaaaağğ




Neyse yazdıklarımı siliyorum ve sadece diyorum ki,

Bi ÇEKİLİNNN GİDİİİİİİN !  ! Dumanlar!!!!(kızgın suraaaaat)

Sigara dünyadan kalksın. Amin

21 Ağustos 2016 Pazar

görmezden gelinmeye alışkın olanlar için
etrafta hayalet gibi gezmek çok sorun değildir.




çok bi kıymetim yok,
sessizce etraftaki konuşmaları takip eden koltuğa gömülü biriyim.

göz göze gelmek beni rahatsız eder,
belli bi cevabı olmayan saçma fikir cümleleri karşılaşmayı hiç istemediklerim.

herkes dünyalık birşeylere ölesiye bağlı...

bunlar saçmalıksa da yerine onerebileceğim bi fikrim yok.

"ölesiye bağlanmamak"
ama neye göre..
geçmişte yada şimdi pek çok insanın

kalbinin
 üzüntüden yerinden oynayacağını sandığı zamanları vardır..

20 Ağustos 2016 Cumartesi

-eksik;
hep
her zaman
her gün
her ay
her akşamüstü
her uykuya dalışta
her konuşuşta
her gülüşte
her adımda
her gözyaşında
hep
her zaman


hayatta bazı zamanlar
rüzgar ters yöne eser
böyle durumlarda insan
kendini inandırmak için
daima teselli bulabileceği kelimeleri tekrarlar

elbette düzelecektir
rüzgarın darmadağın ettiği
yakıp yıktığı her şey

fakat bir şey daha var ki
zaman ne kadar ortalığı toparlamış gibi gözükse de
rüzgarın giderken yanında götürdükleri
geri getirilemez

herkes  artık geçtiğini , bittiğini söyler
oysa
siz ve sizin kalbiniz oralarda bir yerlerde kaybolmuştur




yorulmak da değil
b.ı.k.t.ı.m. artık..
sen yağamadın
ben senin yerine yağayım dedi

bugün yağmur

''bitince kara kışlar
  ulaşır ona mektubumla kuşlar..''
Bu boşluk
gözlerimdeki bu boşluk
içimdeki bu boşluk

da ne
Sözcükler
Aslında hiç bi anlama gelmiyo dimi
artık biliyorsun..

19 Ağustos 2016 Cuma

Ağladım..yapamadıgım seyler icin, göremediğim olaylar, yanında olamadıgım insanlar için.sustum. yine ağladım. Isinlanmayi bu defa ben istedim en cok. Sonra dram bi filmin en sacma karesine agladim. Annesi cocuga bagirdigi icin, sevdigi cocuk kizi biraktigi icin, babasi felc oldugu icin falan... Yine sustum. Ne yapabilirdim ki. Sonu yok. Dunyanin en mutsuz insani hissettim gunlerce. Sonra umrani gordum. Agladiklarima agladim. Agladiklarimdan utandim. Onun aglayamamasina agladim. Susmadim bu defa susturmadim kendimi. Bakislarina baktikca, onun mu benim mi cocuk oldugumu anlayamadim...sadece agladim.
Bi rüyam gerçekleşecek
ama
içinde olamayacağım

16 Ağustos 2016 Salı

''yüreğin hep bi bulutlar bulutlar''
''..yüzünde hep bi hüzün olur insanın''
kaygı insanın uykularını yok ediyor
''ağlamak;
acıların yontulmuş biçimidir
hüzünse ;
bir çocuğun gökyüzünü sevmesi..''
Bağırmak istiyorum
Haykırarak ağlamak
Sebep
Sebepsiz
siz
biz
ben
ben

Çözümü bilmiyorum
Sorunu da bilmiyorum
Ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum.

Nasıl geçecek bilmiyorum

No Way

13 Ağustos 2016 Cumartesi

Mutlu günlerde bir de yağmurun yağması...
Bonus gibi..
Ne güzel gun
Yürürken Öylesine Denk gelmiş gibi yapıp
aslında
 tamda denk gelmek için yolu değiştirmek gerek...
Yol boyu bi gülümseme için....
Bazen de  rüya gibi "bir an" bütün yorgunluğu götürür. ..

"Gökyüzündeki helikoptere doğru yükseltilen
Islık sesi eşliğinde
ağaçtan kopan bi kaç yaprağın ağır ağır inişine şahid olmak gibi mesela..."

12 Ağustos 2016 Cuma

11 Ağustos 2016 Perşembe

En hüzünlü kısmı da
Dolarsın,
Dolarsın
Ama ağlamaya vaktin yoktur..

9 Ağustos 2016 Salı

.. Nasıl taşıyamazsın !
Hain karınca ( çaaaaaat).!

Hadi yargılayın.!



..."Benim problemim..
 Ne yapabileceğimi düşünüyorum"


Bazen de bi karınca gibi...

Üzerindeki
 minik gibi görünen
ama
 onun için çook büyük  olan
 parçaları taşımaya çalışan,

Tel bacakları  titrek
 bi karınca...

İnsan ilişkilerinde iyi değilim demiştim.
Hayır.degistiriyorum.
İnsan ilişkilerinde çok kötüyüm.

8 Ağustos 2016 Pazartesi

..."-Eşşek gibi çalışıyon nasıl oluyo da hala yavru tay gibi zıplaya zıplaya gidebiliyon" dedi.
Çimler
Rüzgar
Gökyüzü
Karanlık..
güzel seyler

7 Ağustos 2016 Pazar

yoruldum demet,
birilerinin birilerini ezmeye çalışmasından,
düşüncesiz konuşmalardan,
samimiyetsiz kelimelerden,
gereksiz havalardan,
eleştirilerden..
takılıp kaldığım, ufak tefek şeylerden
kendimden
yoruldum..
bazen ağır geliyor.

3 Ağustos 2016 Çarşamba

Üzülmek zor..

Ama

bi başkasının üzülmesini izlemek,
onun kalbini değiştirememek..

Sanırım

Daha zor
Alıştım.
şöyle yazıyordu
to you
sana
to you who i miss
özlediğim sana..

''ben bir anıyı ağırlamakla geçen hayatlardanım..''
''bütün hayatımı o kader anını yakalamaya
çalışarak geçirdim''

''ama aslında hayatın her anı bir kader anıdır''
hiçbir işe yaramayan 
atılamayan düzeltilemeyen
sorunlu bozuk eski

o an kendim için hissettiklerim


heryer aydınlıkken parlamaya çalışan
bir yıldız gibi..

2 Ağustos 2016 Salı

''alışmak dediğin aslında
kalbin çürümesidir..''


gene aynı rüya


bazı içimde kalanlar beni rüyalarımda ziyaret ediyor
bazıları ise asla gelmiyor


onu mutsuz ettiğimi söyledi
heyecanını kırıp 
hevesini kursağında bırakıyormuşum

....
Belki de
..




Bunu daha önce yazmış mıydım?
bazen tıkanmış..
çok yorulmuş
hissedince


kafam durdu sonra yazarım
öyle yorul ki,
boş düşünmeye vakit kalmasın
''şimdi biraz daha cesur..''
Böyle olacağını bilmiyodum
Bugünleri böyle bilmiyodum.
Bu sabahları ve bu akşamları böyle bilmiyodum.
Kelimelere dökmüş olmama rağmen
Güvendiğin dağlar
Ufaktan hayal kırıklığı..

Eğer
Bu hayaller sadece benimse
Eğer
Böyle sürüp giderse
Eğer
Ben çabalamadan bişeyler değişmeyecekse

O zaman

Çabalamayı düşünmüyorum.


insan ilişkileri konusunda iyi değilim..

 törpülenmeye öyle ihtiyacım var ki

nerden başlasam..

sıfırdan başlamak iyiydi.
ilerliyor gibiydim...

şimdi ise
 bilmediğim karma karışık yerde
baskı altında
ilerleyemiyorum...



sonuç hüsran..
İyi geceler..

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Eğer eskisi gibi olsaydım
Eskisi gibi mutlu olurdum.

Eskisi gibi nasıl olacağım?
problemlerin pek çoğunun
bir şekilde çözülebileceğine
inanırım

bazı durumlar karşısında ise
hiçbir şey yapılamayacağını
çok çok  iyi bilirim

ama bir süredir
''pek çok'' ile ''bazı''
yer değiştirdi


sadece ''bazı'' durumları çözebiliyor
''pek çoğu'' karşısında da hiçbir şey yapamıyorum..


30 Temmuz 2016 Cumartesi

29 Temmuz 2016 Cuma

28 temmuz 2016


huzur..
5-6 çift minik elin koşarak beline dolanması
beraber yürümeye çalışmak..


görmek için yolu uzatıp,
merdiven tırmanıp,




yanlarına yaklaşırken
''tanımadılar mı yav uzaktan, dur az daa gidiyim,
birazdan koşarlar heralde, hafif gülümsesem, tanımayı kolaylaştırırım..
evet evet bana baktı biri. tanımaya mı çalışıyor, biraz daha sırıt..''


ve ''heyy bakın kim geliyor'' sesiyle parktan koşmaya başlayan biri
bi saniye geçmeden çevrilen 5-6 kafa daha..

içimdeki sevinçle
ağız kulaklarda..

ve ağır çekim yaşamak istediğim o an..
hepsinin birden koşuşu.. ve çarpışma anı..


ve sonsuza dek..değil de kapıya gidene dek mutlu yaşamışlar..
sonrasında da suratta kalan gülümsemeyle idare etmişler
burda da masal bitmiş.

28 Temmuz 2016 Perşembe

Bi gün değişip
Kalbim huzur ve sevinc dolu dolsun isterdim.
Bu sabit kalsın

Herşeyi geride bırakıp
Bugünden itibaren çok mutlu olmayı isterdim..

Farklı yerlerdeki
Hep mutluluk dolu anılarımın toplanmış hali gibi..

'Aynı anda aynı yerde gibi'
Ne çok düşünmeye müsait
Ne umut parıltılı bi cümle
Dün bişeye çok sevindim
öyleki o anı 30 kere daha yaşamak isterim.
o anı hatırladıkça içim pır pır eder

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Açtığımda bi dakika once yazilmış olan yazıyı görmeyi seviyorum..
Aynı anlarda ayni yerdegibi
özellikle de
kendimden yoruldum..
Şimdi hadi gülümse birine.
Ki içinde kalan bulanık sularda
 dökülsün gitsin..
Berrak bi huzuru kalsın sana da..
Hiç alakan olmayan insanlarla
Hiç alakan olmayan muhabbetler...
Sahi
Ben dünyaya ne için geldim?
Tüm enerjisini parlayabilmek icn kullanıyordu küçük yıldız ..

Ama gökyüzü
Gökyüzü kapkaranlıktı.

26 Temmuz 2016 Salı

istediğim gibi davrandığım
yanlış anlaşılmaktan korkmadığım
içimden geçeni hiç düşünmeden söyleyebildiğim
olduğum gibi kabul edildiğim
gerçekten yanlarında sakinleşebildiğim
gülebildiğim 
iyi hissettiğim
kalbi temiz insanlar
hayatın bana vermiş olduğu bir teselli gibi..


alışkanlıklarımı değiştirmek benim için her zaman çok zor
en basit birşeyde bile hayatım altüst olmuş gibi hissediyorum
böyle yaşamak çok yorucu

25 Temmuz 2016 Pazartesi

O içten gülümsemelerinizi

Almalarına izin vermeyin
ne yapabilirim
şimdi şu kilometreler aradaykenn..


kafandaki yorganı çekip,
kalk kalk kalk kalk...
 diyemem ki..

ama lutfen
"çık oradan.."
Biri daha benim yüzümden ağladı

Hasret kalınan bu muhabbetler..

Ait olduğun yerde hissetmek
Kendin olduğun..


Gözlerini böyle kapamayali
Zaman oldu ...




Bende
O hayalde
Hoşaf yapmak için
Erik ağacına çıkıp
 elinde kovayla bekleyene
erik atan kişi  olmak istiyorum.




24 Temmuz 2016 Pazar

Ne yanımdaki kişiyi
ne de bi başkasını düşünmeyip
kulaklığımın sesinin dışarı çıkmasını önemsemeyip
Sesi daha da fazla yükseltmek istedim.


Bu sadece bi kaç saniye sürdü.

Tekli bi koltuğa oturmalıydım.
Bulunduğum yerden
bi başka yere gidiyorum..

hadi en içten gülümsememizi takınıp
harika hissediyomuş gibi yapalım.
Sonunda
günlerdir arayıp durduğum sorunu buldum.

sorun
ne çevremdekiler
ne arkadaşlarım
ne ortamı kasıntı hale getiren kişiler
ne benim için önemsiz olan ama kafama taktığım insanlar
Hiç biri değil.

Şu ana kadar
onları suçlayıp kendimi haklı çıkarmaya çalıştım sanırım

Sorun

benim
kendim

23 Temmuz 2016 Cumartesi

şuan sadece:
köyde;
saat 10 dan sonra biten hayatın
sessizliğinde
sıcak çayımla
esen rüzgarı hissetmek istiyorum
kafamı kaldırıp yıldızlara bakmak istiyorum
hırsın rekabetin öfkenin 
kıskançlığın olmadığı bi yer var mı gerçekten diye 
düşünürken çayımdan bir yudum almak
orda yaşamanın ne kadar muhteşem olabileceğini
hayal etmek istiyorum

kimsenin büyük hesaplarının olmadığı
herkesin bir diğeri için her şeyi yapabileceği arkadaşlarımla
bu köyde yaşasak nasıl olurdu diyorum
zaman geriye doğru gitse de 
eski bi zamanda buluşsak
sabahtan işlerimizi yapıp akşama doğru
bahçedeki eriğin altında toplansak 
biri diğerine çiçek tohumu verse
diğeri akşam ne yemek yapsam diye sorsa
bir başkası şu vişneyi toplayalım da hoşaf yapalım
hepimize yeter..dese
sade temiz masum ve basit bir hayat..

ben sadece bir insanım 
kaldıramıyorum modern hayatı
herkesin birbirini sorgulamasından yargılamasından
sevmemesinden kıskanmasından
başarmak ve başarısız olmak arasında gidip gelmekten
sürekli endişeli olmaktan
para için dört duvar arasına girip saatlerce
hiç alakam olmayan insanlarla (doğru düzgün
konuşmadığım ama hep birarada olduğum)
oturup bi bilgisayar ekranına bakmaktan
hissettiklerimi değil de konuşulması gerekeni konuşmaktan
başını alıp giden kargaşadan
kime inanacağımı şaşırdığım olaylardan
samimiyetsizlikten 
kredilerden evlerden arabalardan
şehirden kalabalıktan telefondan teknolojiden
bir robot gibi yaşamaktan
hepsinden bıktım.. 






neden bu kadar karışık
benim için her şey zor
Çok özledik be.


Çok.

22 Temmuz 2016 Cuma

Birine dayanmadan yürümeyi öğrendiğim vakit çocuk oldum


Birine dayanmadan hayatta kalmayı başarabildiğim vakit de büyüyeceğim
Görmezden gelinmeye alışmış.
İsmini ağızlarda duyunca,
O bile
Garipsiyor.

Silik olmak..
İnsanlar içinde var olup, yokmus gibi olmak.

Beceremiyor.
Biliyor ..
Ama ne yapması  gerektiğini değil


Ne kadar da  çok fikriniz var
Doğruluğuna kesin emin olduğunuz.

ben de bilmiyorum
böyle olmak zorunda mı
Çoğu zaman çoğu insan
Anlamsız kelimeleri saçma sapan sıralar da
Çoğu zaman çoğu insan da
Onu dinler.
Hayret.
Sonraa..
Bilmiyorum
böyle olmak zorunda mı..
Evet öyle.
Bi şekilde arkada mı kalır birileri.
Evet, hep böyle olmuştur.

yaşamaya başlamak istiyorum
Bugün
Ruh halim
Duman...



Herşeye küsmüş içim.
Bu duruma alışmak üzereyim

Konuşmayın
Kötü kelimelei hic sevmiyorum

Kendimi güldürmeyi öğrenmem lazım
Yolun başındayım

21 Temmuz 2016 Perşembe

geçmişten gelen bir telefon..

o kadar o kadar o kadar çok
özlemişim  ki o günleri
Ben de
tutunuyorum
Herşey dört dörtlük olmaz elbet
Olmasın zaten
Çamaşır sepeti sonuna kadar dolsun mesela,
Evde çamaşır makinesi olmasın
Koltuk oturunca içine göçsün..
Giriş kapısı açılırken yere sürtsün..
Halı kapıya engel olsun.
Odadaki cam göz seviyesinin üstünde olsun
Dışarı görmek için cabalayalim mesela.
Çay bardakları cok misafir gelince yetmesin..
Minderlerden soframiz olsun,
Perde düdük kadar olsun
Duvarların kirden rengi degissin
Mutfaktan kışın buz gibi su aksın
Ve bulaşık makinesi olmasın
Banyo tıkansın...
....
Daha birsiru şey olabilir, oldu...
Olsun..

Ama yüzümüz solgun olmasın..
Yüzünüz solgun olmasın..

Olmazdı.
Çünkü bilirdik ki
Anahtar kapıda.

Bilirdik ki
Her an elinde dondurma çikolata cipsle birileri gelebilir
Kimi pijamasini çeker elinde laptop
Kimi sodasiyla aralar kalplerin kapılarını.
Kimi de kapıda kalmıştır tanimazsin...
Kimi sıkılıp gelmiştir..
Kimi sıkılana gelmiştir.

Her ne ise
Gulerdik sonunda..
 Bilirdik ki gulmessen
Biri sallanarak sana şarkı söyleyebilir..

 çünkü bilirdik ki
Burda herkes samimi
Bilirdik ki  kimse biseylerin peşinde değil...



Şunu hala bilmenizi isterim ki
Anahtarlar sonsuza kadar kapıda

Ve bilmenizi isterim ki
Çay demlendi..








ben de
Samimiyetsizliklerle dolu dünyada
Buraya
 sıkıca tutunuyorum..
Keşke şimdi
 şuanda
Tüm koloniyi toplayabilsem
Çay yapardım.
Sonra yanına çekirdek dondurma..
Belki kendilerine gelirlerdi
 bi muhabbetine dibine vursaydik...

 Yapabildiğim...
"Gönüllerimize ferahlık ver Allah'ım"
Amin..
Teselli etmeyi bilmem.
Çok üzüldüğünü görürsem
Gözlerim dolar..
İçimdeki kafesler küçülür.
İçindeki sıkıştırmak istercesine

Sonra,
Güldürmek için
Sacmalarim sadece...

20 Temmuz 2016 Çarşamba

--
Ahh
artık samimi gelmiyor
şimdilik iyi
ayağı taşa takılıp
sendelese
en başa döner
tüm acılarını öfkesini kızgınlıklarını
tekrar ortaya çıkarır

hayat onun için ilerlemiyor





her duruma bir çözüm bulmaya çalışan insanları da sevmiyorum
her insan için aynıdır
değeriniz olmadığınızda anlaşılır
''beceriksizliğimi asla kabul etmiyor
  sürekli kılıflar uydurup
  kendimi inandırmaya çalışıyordum''

ne zaman topukları yere değmiyomuş gibi
yürüyen birini görsem 
her şey geriye gider

zaman durur 
yeryüzünün bütün yağmurları 
üzerime yağar
kalbim duracak gibi çarpar
gözlerim dolar

her şey susar
kaybolurum o sessizlikte





dil ucuyla verilen teselliler
bişey söylemek için söylenen
hiç bi değeri olmayan sözler
ve bunları söyleyen insanlar

tahammül edemiyorum


çok çabalayarak
uzanabildiği en yüksekdekini değil de
bir altındakini seçmeli belki de insan
daha mutlu olmak için

Herşey dört dörtlük gibi görünüyo dimi
Evet
Aslında herşey dört dörtlük.

Ama..
Ben..
Sorun..
..

Orda mutlu olacak mıyım?
Umursamıyorum dedim,
Bana söylediklerini, davranışlarını
Hiç bisey hissettirmemiş gibi..
Umursamıyorum dedim ama,
Ama aslında çok umursuyodum.

Ama zaten O
Umursayıp umursamamla ilgilenmiyodu.

Umursamıyorum dedim,
Kendi kendime
Ve tek başıma
Umursamaz görünmeye çalıştım.
Ne kadar zavallı görünüyorum dimi
Bu yalnızlık hissi beni sarıp sarmalarken
Buralarda okuduğum bi kaç cümle
Benzer duygular
Ortak hissetmek

Ne büyük teselli.

Ama benim gibi hissedenlerin olması
Ne büyük üzüntü.

19 Temmuz 2016 Salı

"-Bi daha pembe giymeden gelirsen gözüme gözükme!:D"



Bi çocuk ( 7)
öylece boş otururken birden gözüme ilişti
uzun zamandır elimi sürmediğim
hatta varlığını bile unuttuğum bir kitabım.
bir köşeye atılmış,diğerlerinin arasına karışmış
üstü tozlanmış ...
- tıpkı benim gibi
kısa bir süreliğine aklımdan bu düşünceler geçti

uzanıp kitabı elime aldım derin bir nefesle
üstündeki tozları üfleyiverdim
daha sonra
rastgele karıştırmaya başladım
derken şöyle bir yazı karşıma çıktı

''sayın okur ;
lütfen bu sayfanın altına şuan nerede olduğunuzu 
ve nasıl bir duyguyla bu yazıyı okuduğunuzu not düşün''

oturduğum yerden masaya doğru uzandım
biraz daha biraz daha
parmaklarımın arasında tutup yakaladığım kalemle
sayfanın altına şöyle bir not düştüm:
--
sessizce beklemek..
her şeyden sonra
yine bana kalan

18 Temmuz 2016 Pazartesi

Çok mu büyük konuşmuşum?
Yaz aylarındayız ama üşüyorum.
Az önce uçan siyah bi kuş gördüm
Ben de çıkıp yürümek istiyorum
Ama takat bulamıyorum.
Konuşmak da istemiyorum.
Fazla hassas olmaktan nefret ediyorum.
Anafikir
Hala pişmanım.
Sanırım büyük bi hataydı.

17 Temmuz 2016 Pazar

''dudaklarınız hafif bir gülümsemeye sabitlenmiştir de
 içiniz yanmaktan kül oluyordur''
her şeyi sıfırlamak
güzel olurdu

15 Temmuz 2016 Cuma

Farklı.
kafamdaki dünya
karşıdakinden beklediğim
bi hareket
bi cümle bile..
hayalimdeki dünya
başka..

sonra bana kalan
Kulaklığımın yüksek sesi
bazen de
biraz gözyaşı.

Ben de
niye böyle olduğumu bilmiyorum.
Yaşlı hissediyorum
Ellerim kırışık değil ama çizgileri hissediyorum
Yüzüm...
 sarktığını hissediyorum

14 Temmuz 2016 Perşembe

Bi gün boyunca,
Ömür boyunca,

Evet
çok insanla konusuyoruz
Hayır sadece cümleler kuruyoruz
Kimisiyle daha giriş bölümündeyiz.
-Evet ben de severim onu.
Filan
Kimisiyle uzuun zamandır konuşmuşuz ama
Hic açmamışız içimizi
Hala tanışmıyoruz.
Kimisiyle
Konuşmasak da olur.
Sadece zorunda olduğumuzdan,
Nezaketen kurulan cümlelerimiz var.

Ve evet
Düşününce,
Sınırlı sayıda
cidden muhabbet ettiğimiz
Keyif aldığımız
İnsanlar var.
Yıldızlar var.

Şimdi düşünüyorum
Bi gün boyunca
En çok hangileriyleyim.

Ömrüm boyunca..

Ve muhabbet denilen birşey var ki,
 tadını belli kişilerle aldığın..
Damakta kalan...

İşte, onlar
 bir zamanın kamusal alanının üyelerinden..
şimdi
yeryüzünde
 yıldızlar gibi serpilmis.
hepsi biyerde..

13 Temmuz 2016 Çarşamba

güneş doğar
güneş batar
aklımdan bile geçirmem
zaman akıp gider
elimi uzatamam
uzatsam da tutamam




Bugün
Salçalı patatesli bulgur pilavı yaptım.



Senin için anlamsız
Benim icin anlamlı!

12 Temmuz 2016 Salı


bi süredir....

uzakta olsa
bulutları görür gibiyim hala
iki konussak belki de 'gibi' yi atarım.

zaman ne kıymetli imış.

büyüdükçe kaybediyor
bulamıyoruz bi türlü..

Çok değerli

Hala değerli


Kelimeleriniz..


Öyle ki beni ağlatabilir



.


Karanlık
ama gözlerim yine gökyüzünde

belki başkalarının da
..
Çünkü o kadar ihtiyacım var ki

Hiç konuşmasak da

Yanyana olmaya.
Bugün de buradan hayalleri  hemen gerçekleşenlere selam olsunn..
Gerceklestirene  şükürler  olsun:))

Dostlarla
Birkaç bardak çaydan öte  hayalimiz,

Tüm dostlarla bikac bardak çay
:)
Evet sıradaki türkü
Tüm Demolara gelsin
"Gesibağlarinda dolaniyorum"

10 Temmuz 2016 Pazar

Sürekli bir şeyler olup bitiyor.
Sürekli
Dünya koşar adım dönüyor sanki

Yüksek sesler çok yoruyor


Şamata etmeyin
Karnınızı  doyurun
 ve toprağı  gözleyin.



Belki de karşılık beklemek yordu insanları.

hesapsızca koşsalardı
Dinlenirlerdi..
E bende kaçmak isterim çünkü bi ağaç dalına
Bi hayalim var.
 küçük bi ahşap kulübe.
Küçücük..
Bi de ağaç
Bir bakmak bazen yeterlidir.
Ya da bakmamak
Burası benim de ağlama duvarım.
Lütfen, kalbinizin susmasına izin vermeyin.
Bundan yirmi sene sonraki bana şunu söylemek isterim.
-eğer bi gün kalbin çok yanarsa şunu unutma, kelimeler incitir.
O kötü sözlerin olmadığı cennetlere susadık.
İnsan neden küçücük dünyasında
 kocaman engeller koyar önüne

9 Temmuz 2016 Cumartesi

Gökyüzündeki bi tane Ay..
Dün gece farklıydı,
Bugun farklı.
Ya da
Ben dün başka bakıyodum
Bugün başka.

7 Temmuz 2016 Perşembe

Anıları yakalama çabalarının,
nafileliğine inanır oldum..
Rüyalarsa,
     bu konuda hala ısrarcı.
Sürüklüyor zaman.
Evet bilemezsiniz şimdi kavgaları bile özlemle anıyorum.
Büyük bi özlemle.

Bunu o zamanlar hiç farketmemistim ama
O mutlu anıları anmak bile
bulutlardaymışım gibi harika hissettiriyo.

Gözümün önünde bi hayal perdesi
o mekan o insanlar..
Ne sanal sevgiler ne nezaketen kurulan içi boş soğuk cümleler
Yoktu
Bağırmak istiyosam bağırır
Kahkaha atmak istiyosam atardım

O kadar güzelmiş ki herşey
şimdi içimden ağlamak geliyo

Merak ediyorum şimdi,
Nası o kadar mutlu olabiliyomuşuz
Ya da
Simdi neden..


Sanki
Bu gürültünün içinde kaybolmuş gibiyim
Konuşulanları onaylayarak geçiyor çoğu zaman
Arada bir ismim geçince nerede kiminle olduğumu kontrol ediyorum
refleks

Günün bitmesi, ya da başlaması çok birşey değiştirmiyor

pek çok prosedürler arasında iken içtenliği kaybetmekten korkuyorum.
Bu bir yıkım.

Kafam yeterince boş hikâyelerle dolu
Sürekli konuşmak içinde bir sis oluşturuyor
Bunu görmüyor musun?

Bir kelime bütün düşünceleri yıkabiliyor.

Çoğu zaman
Bi ceviz gibi kabuğa çekilmek kolay geliyor.
Bu çözüm değil.
Ama bir çözüm oluşturacak problem de yok.

Sadece oturup koltukları seyretmek
Ve sonra başka birine oturup duvarı seyretmek...

Uykun varken direnmek anlamsız.

Bazen tepki vermek zorunda olmak da yoruyor

6 Temmuz 2016 Çarşamba

Kapı çalabilir.
Ya da telefon.
Hareket edecek
O gücü kendimde bulamıyorum
Tertemiz hava ışıl ışıl bi günde
Böylece
gittikçe kararıyorum
Sevmekte büyük nimet.
Ve Sevilmek
Çoğu zaman  saklarim duyguları..
Bazen benim bile bulamayacagim kadar

2 Temmuz 2016 Cumartesi

Hayatını zorlaştırdığımı biliyorum.
böyle davranmama engel olamıyorum
gözyaşlarıma engel olamıyorum
buraya bi kaç cümle yazmak dışında
anlatamıyorum.
Sonra bi ekmekçinin
'...size çok yakışmış' ı
azıcık gülümsemenize sebep olabilir
Hala anafikrin ne olduğunu anlamadılar.
Çok mu şey istedim?

Sanırım..
Gitmek istiyorum.

30 Haziran 2016 Perşembe

Bi gelebilir misin,
Parmakların lazım
''en büyük sorunlar
 kabul etmediğimiz hatalarımızdan kaynaklanıyor.''

 ıskalananlar aslında
 yaşamak istediklerimiz midir

 biten şeylerin arkasından
 çok uzun süre bakmak

 peki ya bir gün üzüldüğümüze üzülürsek
 insan mütevazi bir hayat yaşayabilir mi
 bir gün tamamen unutursam
 daha da uzaklaşmaktan korkuyorum

 ''ballanmış ilkbahar..''
  gördüğüm ilk andan beri aklımda

  olurda birgün koşulsuz sevilebilirsen

  üstünü örtmek de iyi
  birine mutluluk vermek kolay mı zor mu

  mavi bir okyanusun üstünde parlayan
  altın sarısı güneş
  insanın kalbi tüm duyguları aynı anda barındırabiliyor..










dürüst olmak gerekirse
ben yaşamayı beceremiyorum


hiçbir hayat diğerinden üstün değil
tüm hayatlar ayrı ayrı mücevher değerinde
her sonlanan hayat için
kalbimiz yerinden çıkmalı



aklıma gelmişken
insan
kimi zaman kendinden de yorulur
Bende büyüdüm.
Rakamlarla ilgilenir oldum.

Bide
 gök gürültüsünü bomba'ya benzeten çocuklar var..
çocuklar.

Aylardır buraya yazılan
Kimselere ulaşmayan
Ama
Birilerinin kalbine dokunan
Çok kere teselli veren
Bazen anlaşılmayan
Bazen merak ettiren..

Dev atmosferde uçup giden,
Binlerce
Birraraya gelmiş kelimeler
Bazen
Biraraya gelememiş kelimeler

Binlerce his
Binlerce an
Geçmişteki kelimeler
Geçmişteki hisler
Geçmişteki anlar

Şimdikiler

Zaman...


29 Haziran 2016 Çarşamba

bir başka duruma göre de dünya;
''görülen bir rüyadır''..

28 Haziran 2016 Salı

...Herkes kendi hayatına dalar
 Ve dalga sesleri duyulmaz olur.

26 Haziran 2016 Pazar

Hiç sormadım
Hayır
Duyabileceği biçimde sormadım

Aslına çok kere
Beynimin bi köşesinde
Defalarca sordum

Çünkü korktum.
Belki anlatmak isyemiyo oluşundan
Olur da sorduğumda
kalbinin acımasından.
Bunun olmasındansa
Hiç bilmemeyi tercih ederim.

Bunu hiç bilmeyecek belki
Belki de tahmin ediyo
ama bu
aramızdaki sessiz anlaşma.




Sönük ışıklı bi yıldızı görebilmek için kafası hep yukarılarda gezenler var uzaklarda..
Çok şey içimizde
Bi çok şey çözümsüz
Bi sürü şeyi anlamlandırmak zor
Yaşamak enteresan
Bazen gülmek


imkansız
Yıldızlar parıldadıkları için mi mutlu eder?

Hani
o korkulu rüyadan uyandığımızda
yıldızların herbiri için
Ayrı gökyüzü olacaktı ya,

Şimdi kendi gökyüzümdeyim ama
ışığımı kaybetmiş gibiyim.

karanlık, sönük bi yıldız
artık yıldız olmayı bırakmalı mı?

zamanın hızlıca akıp gitmesini istedim
daha önce pek çok kez istediğim gibi
''benim payıma paylaşılamayan şeyler düştü galiba
  .....
 beni mahfeden hatalarım hangileriydi
 emin olamıyorum
 
 devrim niteliğindeki bahtsızlık ,büyük noksan neydi hayatımdaki
 şebnem;
 bu ve bunun gibi belirsizlikler insanı sersemletiyor..''
 
güneşli bir gündeki güzel bir piknikten
geriye kalan bulaşık gibiyim.
ne yapılacağı bilinmeyen
tadı damakta bırakan
gülümsemeyi durdurup
yutkunulan o an..





bugün
bütün umudu kırılmışlara
yalnız kalmışlara
gözyaşı dökenlere

selam olsun.


25 Haziran 2016 Cumartesi

''burada bekliyorum
 kalbim bithap düşene kadar..''
görmezden gelemez miyim
görmezden gelmek istiyorum

karşı karşı gelmeye cesaretim yok



24 Haziran 2016 Cuma

Yazarken ozgursun
Yaşarken çok kural var
 uzunca oturup kendimi yargılamak istiyorum. Çok şey var konuşulacak.
Otur bakalım
..

Bazen de en güzeli yüksek bi yerde temiz hava solumaktir
dersin
Bakarsın en güzeli değilmiş.
En güzeli yok.
En güzeli en güzelin hayalini kurmak

Bu yapay dünya ruhuma darlik veriyor
Çözümü bulamıyorum.
Sorun benim.
Kendimi çözemiyorum
İçten gülümsemelerin azaldığını farketmek...
Büyümek mi bu?
Günlük hayatta giderek içime kapanmak beni de korkutuyor evet.. Bazen yokmuşum gibi hissettiğim doğrudur.
Bende zorlanıyorum
Yaşarken

21 Haziran 2016 Salı

konuşmayı istedim aslında
bi kaç bişey söylemeyi
ama bi taraftan da anlamsız gibiydi
aslına bakarsan hafiften de kırılmıştım
sakin geçmişti sanki
oysa dünya yıkılmalı
güneş parlamayı bırakmalıydı

önemli miydi değil miydi
çok önemli mi yoksa çok değil miydi

kanatlanıp uçulması gerekmez miydi
neden yürümeyi seçtiler

sürekli aklımda dolanıyor ;durduramıyorum
inceden 
yok biraz derinden
 ......üzdü beni

hayal kırıklığı mı 
kalp kırıklığı mı

her neyse

yanılmak istiyorum..


  

20 Haziran 2016 Pazartesi

''bu gelip geçici bir rüzgar değil oysa ki''
  henüz bilm..
sanki bıraksalar sonsuza kadar ağlayabilirim
bütün bu olanlara
yaşananlara
yaşanamayanlara
geride kalanlara
hala bekleyenlere
yapayalnızlara..
Kalpler her şeye dayanamayabiliyor


19 Haziran 2016 Pazar

artık,
duracağın kalkacağın, hızlanacağın noktaları iyi bilmelisin..
karar vermelisin.
yalnızsın.
Tıkır tıkır...

sahi söylesene
kalpler bi dağ kadar kuvvetli
ve aynı zamanda
bi bi
ne desem
boyyle bi kuş gibi, bi gül yaprağı gibi, bi karınca bacağı gibi
nasıl narin olabiliyor ..


herşeye dayanıyor.
kalpler..
buna da dayanacak ...

geçecek günler yine
imamesi kopmuş tespih taneleri gibi
tıkır tıkır....

sanki günler
 imamesi kopmuş tespih taneleri gibi tıkır tıkır dökülüyordu önüme..toparlayamadan...



hadi git. buralar zaten çok kalabalik



daha şimdiden yaşanması muhtemel yasanmamislara ağlıyordu. neden??

-


rüzgar ters yöne esti..

tökezlemek değil bu
bu düşmek

17 Haziran 2016 Cuma

Bu trene bi çok kere
bi çok farklı amaç için bitmiştim.

Bi derse yetişmek için
Mezuniyet töreni için
Düğün için
Doğumgünü süprizi yapmak için
Belki yalnızca gezmek için..

Bu sefer.

15 Haziran 2016 Çarşamba

Bi kere daha
ışınlanmanın olmayışı
kalbimi acıttı,

Dünyanın en mutlu insanı.

14 Haziran 2016 Salı

Sanırım
Ömrüm boyunca emin olamayacağım
Yaptığım seçim..

Hata mi ettim?

13 Haziran 2016 Pazartesi

''şimdi ümidini yitirme
hiç bir şey sonsuza kadar sürmez
senin bütün paran bir dakika satın alamaz
henüz zamanın var
devam etmek için birçok sebebinde''

büyük bir soğukkanlılıkla;
-artık o kadar da önemsemiyorum  dedim
 orda bırakmak istiyorum..

hemen konuşmaya devam ettim,
bi cevap duymak istemiyordum

-bugün hava ne kadar da güzel
 bizde hanımeli ektik bahçeye
 çıkarsa bakalım..








gene böyle bir rüya
hep o demek istediklerimi;
diyebildiğim bir rüya

keşke ipek mendillere sarabilsem.

biraz daha fazla konuşarak geçiştirdim işte

11 Haziran 2016 Cumartesi

Birileri için telefona bakıp gülümsemenin
beşeri aşk iliskileriyle ilgisi olabilir..

Ama bizim icin telefona bakıp
gülümsemelerin, sesli gülmelerin, kahkaha atmaların, kopmaların
sebebiii
güzel :)
Bi an için,
Kelimelerimiz dökülemiyo olabilir..
Genelde de böyle olur zaten.

Ama bilirim..
Bazen huysuz olursun
Bazen neşeli
Bazen alıngan,
Bazen üzgün, bazen sinirli
Bazen mutlu,
Bazen yıkık,
Bazen ucarsin,
Bazen kızgın. Bazen düşünceli
Bazen sabırsız
Bazen anlayışlı
Bazen anlayışsız
Bazen doğal. Bazen kasıntı
Bazen şaşkın
Bazen yorgun
Bazen konuskan
Bazen de susarsin..
Bazen kırarsın..
Bazen kırılırsın..
Bazen bazen bazen...
hepsi normal..bazenler değişir bazen
Bunu anlarım.
Ama Bugün sadece
bazen neşeli bazen mutlu olalım:)

Bazen ben de,


Neyse boşver

zorlanıyordum konuşmakta
ama hiç bir şeyi anlatmama gerek yoktu ki
zaten her şeyi biliyordu

penceremiz pencerelerini görüyordu
benzer şeyleri beraber yaşıyorduk

neden sonra zaman geçti
hiç önemsememiş gibi görünüyordu
oysa uzaktan da okuyabiliyordum kalbini




 






''Tek kelimeyle zor, iki kelimeyle çok zordu.''


köşedeki ağacın üstüne konan kuş
seni görmek için mi geçtim bu sabah buradan?
bazen de haksızlık ettiğimi düşünürüm



10 Haziran 2016 Cuma

burası gerçekten ağlama duvarı gibi..
sanki
buraya konuşulamayanlar yazılıyor..
bugün  arkadaşlarımı özledim.

9 Haziran 2016 Perşembe



Her dakika kendimi meşgul ediyorum.
Boş kaldigimi hissettiğim anda elimi dolduruyorum biseylerle.
Yada kulağımi.
Başka düşünecek  birsuru şeyde varmiş..
Böyle güzel.
Sanırım en bos anlarımdan biride
şuan buraya yazarken.
Şimdi buna da bi son.
''geri dönemeyecek kadar
 uzağa geldim

 peki ya
 gelecekte gülecek miyim
 yoksa yalnız başıma ağlayacak mıyım''

8 Haziran 2016 Çarşamba

bu sefer olur mu dersin..

'Gülümü benim için değerli kılan,
Ona harcadığım zaman.'
Size göre
Neden
Herşeyin somut bi sebebi olmak zorunda?
Elle tutulamayan o duygusal sebepler..
Yaşamamı sağlıyor.
''Hayat bir yarış yakarış ve tırmanıştır.
 hayatı tırmanın. 
hedef koyun ve o hedefe ulaşmaya çalışın
ama iki şeye dikkat edin;
1 kimsenin emeğine basmayacaksınız
2 kimsenin yüreğine basmayacaksınız''
                                      (Yavuz Bahadıroğlu)
ulfar kokusunun heryeri kapladığı

güneşli bir günde  uyuyakalmak istiyorum


henüz anlayamadım..

eğer bir gün anlarsam buraya yazacağım.


öyle olsaydı nasıl olurdu..

hiçbir zaman cevabını veremediğim bir soru




son zamanlarda
gelecekle ilgili düşler kurmak yerine
hep geçmişi anımsarken; 
buluyorum kendimi..

çoğu kez geriye dönmek isterim

''insan bir akşamüstü
ansızın yorulur..''



''ancak
dalgalar sana vurmaya devam ederse;
içindekileri daha fazla tutamazsın..''
bişeylere dayanmak
bazen yapılması gereken şey değildir
bazen yapılması gereken şey
öylece bırakmaktır.

5 Haziran 2016 Pazar

''dünyada yaşamak sarsıla sarsıla, bata çıka yürümek gibidir..
en önemli özelliği beklenmedik anlarda,
ansızın çıkan olaylardır;bir söz, bir sevinç,bir ayrılık..

olaylar kimi zaman bir kasırga gibi etkiler
kimi zaman sadece bir titreşim hissettirir insanın içinde

allak bullak olduğunda tutunacak dallar arar
sonra düştüğü yerden kalkar insan
kırılan dalların yerine başka dallara tutunur..

ama en sonunda takati kesilir , hiçbir şeye tutunamaz
işte o zaman da zaten  gidecektir
bu dünyadan...''