O gece o masada,
Kimsenin beni görmediği o yere geçiyorum dedi biri.
Oraya geçip ağlıyorum.
Sigaramı yakıyorum.
Ve düşünüyorum bazen dedi.
Bazen..
Sonra ağlamaya başladı.
Cümlesini bitirmedi.
Denedi tekrar, bazen..
Orda bitti yine.
Gözyaşları izin vermedi.
İçindeki keder konuşmasına müsaade etmedi.
Demek duymamamız gerekiyormuş.
Aklından geçen muhtemel o olumsuz cümleyi duymamamız gerekiyormuş.
Ama hissettik.
Kederini hissettik.
Sonra bir başkası başladı.
Depremi anlattı.
Donuk donuktu hareketleri.
Eskisi gibi kıkırdamıyordu.
İyiyim dedi ama.
Üstümden yük değil tır kalktı dedi, hayat meşgaleleri için.
Ama önemsizliğini idrak etmişti herşeyin.
Allah’a yaklaşmıştı belki de..
Diğeri ıstırap dolu, suçlu hissederek ailesinden ayrılmasını anlattı.
Huzuru için utanıyordu belki ama diğerleri onu anlıyordu zaten.
Onu tanıyorlardı.
Allah’ın işaretlerini anlattı, o da ağladı.
Şükür ettik orda.
Bir diğeri minicik bebeğiyle ilgilenirken dahil olmak istedi her muhabbete.
Güç vermek istedi oradakilere.
Herşeye rağmen gelmişti oraya. O da öyle bir mücadele yaptı belki ama, sonunda dostluğu seçti.
Nefsine zor gelse de bazı şeyler, gururuna yediremese de geldi..
Diğeri o gece o kişileri evinde ağırlamaktan o kadar mutluydu ki.
Ne yapsam, ne ikram etsem diye dolanıp duruyordu hızla.
Cümleleriyle oradakilere hayatın başka yönlerini de anlatmak istiyordu, kah ayağa kalkıp kah oturuyordu heyecanla, bazı şeyler değişmiyor :)
Bir başkası çok açmazdı kendini ama o gece açtı diğerlerine de.
Çabalıyorum dedi. Neden tüm bunlar bizim başımıza geliyor?
Gözyaşları aktı sonra.
Masada diğerlerinin de gözleri dolmuştu ki çoktan.
Çabalıyorum, anlamıyorsunuz dedi ama, içten içe biliyordu ki onu gerçekten önemseyen, çabasını taktir eden insanlarla birlikteydi.
Belki hissetti o da, diğerlerinin de onu anladığını.
O gece oradakiler teselli için değil, herşeyin farkında olarak, kabullenmişlikle, inanarak ona herşeyin değişeceğini söyledi.
Şifa kendinde, dediler.
Kendini çıkar bu kuyudan!
Pek dış dünyadaki cümlelerden etkilenmezdi ama gecenin sonunda pozitif bakalım hayata dedi.
Sanki karar verdi o da bişeyler için.
O gece o masada, birbirini anlayan, anlamasa bile samimiyetle anlamak isteyen insanlar bir aradaydı.
Birini anlamak istemek, anlamaya çalışmak, hislerini paylaşmak..
Ne kıymetli.
Yıllar geçmiş olsa bile, böyle değerli bir hazinem olduğu için bin şükür…
Yaşayalım bu hayatı!
Birlikte eğlenerek güzelce yaşayalım bu hayatı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder