19 Ocak 2022 Çarşamba

“ 

Birisinin hüngür hüngür ağlayarak kurduğu bir cümlenin, hiç kimsenin gönlüne değmemesi kadar canım yandı o gece. Sonra, gırtlağımda yüklemi olmayan bir cümle ile eve döndüm.

İnsan aptal olduğunu öğrenince eve döner hep.


Dizlerimin üzerine çöktüm sonra. Yol bitti. 

Yol bitince eve döner insan hep.

Ciğerlerimi tükürdüm bilmediğim bir şehrin hiç bilmediğim bir caddesinin kaldırımında o gece. Teselli etmek için uzanan her eli itekleyip senin boşluğuna sarıldım. Yanılgılarımı ve yenilgilerimi koydum yanıma. En güzel sana yenildim ben.

 İlk yenildiği yerden eve döner insan hep.

Beni, bir çok kere vurdular çok kez düştüm, ama beni düşüren şeyin senin çelmen oluşunu hazmedemedim. Gırtlağımdaki o cümleyi yuttum. 

Anlaşılmadığını gördüğü yerin kıyısından eve döner insan hep.

Kapısında yıllarca beklediğim evden geriye dönerken, bir başkasının kapıyı ilk çaldığı anda eve girişini görmüş kadar canım yandı o gece. Sonra bir patikada kendimi bulup, düzlükte tekrar kaybettim. Birçok kere veda ettim, gidemedim.

İstenmediği ilk yerden, eve dönmeli insan hep.

Tutacak bir el bulamadığı ilk yerden, eve döner insan hep.

Konuşacak kimse kalmadığında, eve döner insan hep.

Bir çocuğun, herkesin salıncakta sallandığı yerde, mendil satması kadar canım yandı o gece.

Göğsümü yumrukladım defalarca yutkunmak, ağlamak için, ağlayamadım o gece. Ben, senin yokuşlarında son sürat sana doğru koşarken vuruldum, adım dahi atmadın, dönüp bir kere bakmadın. Bir çiçek, cehennemde de çiçekti, darılmadım. 

Kendini suçladığı ilk yerden, eve döner insan hep.

Dünya bir ağrıydı göğsümde, göğsümü kanattım o gece. 

Kimsesiz kalınca eve döner insan hep. ” 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder