Kelimeler… İnsanın kafasında dolanan kelimeler…bazen çok
güzel anlama bürünen, bazen bir naneye yaramayan, çoğu zaman senaryolar kurmaya
yardımcı olan kelimeler…
Bu aralar biri meşgul etti kafamı. Bir naneye yaramayan
gruba mı giriyor desem, yoksa senaryo mu kurduruyor bana bilemedim ama biri
sağlam meşgul etti kafamı… ‘VEFASIZ’
CAN’larımdan biri karıncaya kadar aralamış güzel yüreğinin perdelerini, öbürü yıldızları
mesken edinmiş meydan okurcasına, tüm samimiyetiyle..
Koşamamak canını acıtmış bi tanesinin, aklı hiç uğranmayan
parka takılmış, Mecnun’un çölüne, Ferhat’ın dağına üzüldüğü gibi bu defa da boş
sallanan ahşaplar için girmiş yasa..
Yine ışınlanmayı istemiş can yarılarımdan biri, onu da kendi
için değil ha.. Bizler yanına gidebilelim diye..
Bana düşen mi ne? Bana düşennn.. Aslında bi naneye yaramıyo
gibi gözüken ama benim içimde koca bir dev olan o kelime.. ‘VEFASIZ’
Can yarılarım tüm bunları dökerken mısralara, Özlerken ‘biz’i,
üzülürken bida yaşanamayacak anılara
Benim kulaklarım kuru kalabalığın gürültüsünde, gözlerim bir
başka heveslerin peşinde, aklım kavak yellerinde kalıvermiş.
Kolonimi bırakmışım bi kenara, kendi telaşıma düşmüşüm,
başka meltemlere kapılmışım da onun sarhoşluğuyla görmezden gelmişim canları…
Neyse ki farkına varabildim bu halin
Neyse ki yazdım da rahatladım.
Yoksa bu kelime beni benden alacaktı…
Ders 1800: Vefasız olma!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder