Bi suru sey yasadik..yasamak istemedigimiz seyleri yasadik bazen.duymak istemedigimiz seyleri duyduk belki..bazen de herseye ragmen gulumsedik..simdiyse bu sekilde karanlikta oturmak..ruzgarin seni hafifce usutmesine aldirmadann yalnizca oyle oturmak:)boceklerin ötüşünü dinlemek..bi dee yildizlara bakmakk.cok guzell...insanlarin genelde olmak istedikleri yerle bulunduklari yerler farkli oluyo :)ben suann olmak istedigim yerlerden birindeyim..elhamdulillah :)
'Mlb'

koyunlarım olsa da otlatsam
2 tanecik.
yok yok yada üç tane..
üç tane koyunum olsa
sonra
çimenler çayırlar bizim olsa
dolanıp dursak..
ohh

'çalıkuşu'

'Hayat'..zorlu bi yolculuk'muş..

uzaktan kocaman yuvarlak ve kaba görünebilir.
ama yaklaşınca farkedersin
içindeki minik minik çiçekleri...
bir sürü...
çiçeklerini kendi buket yapmıştır zaten
hem de alışılmadık bir formda
yusyuvarlak....
sunum harika.
ve onu taşıyan kocaman güçlü bi sap
ikisi bir bütün olarak harika bi görüntü sunar..
evinin önünde selamlar seni genelde
içeriye pek sokmaz kimse
geniş topraklari sever ortanca...


haa amaa çok da içlidir ortanca
eğer kışın donduysa
küser yaza çiçek açmaz bi daha

güzelliklerine rağmen
saklanmaya çalışır
büyük iri yeşil yapraklarının arasına

arasında kaybolmak istercesine
büyüttüğü yeşil yapraklar...
ona güzellik katar..


ismi bi okadar mütevazı ve naif
ortanca.
o kadar..
harika olduğunu idda etmiyor
kendi halinde ortanca..

kendi halinde ama herkese el sallar geçerken
sen farketmezsin belki
pek çok kapının önünde,
büyür gider sessizce
çalı kadar boyu genelde
dışardan bakınca ne minicik narindir
ne de bi ağaç gibi heybetli
ortancadir o..

'çalıkuşu'

şimdi siz bana üzülme mi diyorsunuz doktor bey:
ama mesela ben
meselaaaaa...
sonbaharda
hah evet sonbaharda
rüzgarlı bi sonbaharda
ne zaman bi ağaç görsem
yapraklarının hepsi dökülmüş bi ağaç görsem
ben ağaçlara hep üzülürüm doktor bey...

karıncalara da çok üzülüyorum
karıncalar hiç uyumazmış biliyo musunuz doktor bey
uyumayıp hep çalıştıkları yaptıları bir ev...
bi kum kümesii...
bilmedikleri bir dev tarafından
hiç bilmeyecekleri bir dev tarafından
bi saniyede yıkılabiliyo..
düşünebiliyo musunuz doktor bey bi saniyede
bi saniyeee..
insanlar bastıkları yerlere hiç dikkat etmiyorlar doktor bey
hiç etmezler...

bideeeeee...
bide ben
bi de ben.. gidenlere çok üzülüyorum
eveeeet  gidenler.., gitmesi gerekenler, gitmek zorunda olanlar
hiç kimse gitmese olmaz mı doktor bey?..

bazıları
bazıları da geri gelmemek üzere gidiyor
en çok da ona üzülüyorum ya doktor bey!!
...
öte yandan da biliyorum
şimdi yanımda olanlarda bir gün gidecekler
hem de bi gün
geri gelmemek üzere gidecekler
ben de ben de doktor bey bende gideceğim..
ben de bi gün..
geri gelmemek üzere gideceğim...

mesela bazen.
balkonun kenarında durduğumda atladığımı hayal ediyorum.
sonra havada nasıl hissederdim acaba diye düşünüyorum..
sonra atlamayayım diye sıkıca tutunuyorum...
 ve sonra sıkıca tutunurken balkon düşse diye hayal ediyorum.
beton yığınları arasında kaldığımı...
sonra bu sacma.sapan dusunce bulutlarını patlatip,
oturuyorum...
manzaraya bakıyorum..
harikaaa..
sonra eğer gözlerimiz perspektif göremeseydi nolurdu diyorum kendi kendime. .

hersey kocaman kocaman olurdu.
ne kadar da sıkıcı
sonra gözlerim bi harika diyorum;)

arada bi yıldızlara göz atıyorum
en parlağını bulup ona bakıyorum.
yıldızlar yoksa bulutlarda güzel..
gece bulutlar bi baska güzel...
eger arasından bir de aydede gözüküyorsa
gökyüzü bi harika..    




                                                                                        'çalıkuşu'

Köyde olmak :):):)

Not: Bu arada by son'a teessüflerimi iletiyorum..50'nin en duygulu üyesi Aralıkta doğdu :P :)

KOLONI YAŞ ALIYOR...

Hayat, tesadüfler yumağı gibi…
Oysa yaş almak ve yaşlanmak arasındaki ince çizgide saklı, hayat.

Öncesinde kurulan hayallerde, her şey tozpembe masal gibiyken; yaş aldıkça kurulan hayaller çok daha başka.Yaş almak yaşlanmak gibi algılansa da, aslında yaşamı anlamak ve hayatın içinde var olmak. Hayatın içinde var olma savaşı vermeye başladı her koloni üyesi farklı yerlerde bir başına...

Yaşlanmak denilince,hayat oyununda sıranı salmak ve bir köşeye geçmek gibi bir şey geliyor insanın aklına.
Oysa yaş almak öyle mi?
Yaş aldıkça güzelleşiyor, hayat yolunda pişiyor ve neler istemediğini öğreniyorsun.
Belki, hala tam ne istediğimizi bilmiyor ama ne istemediğimizi çok iyi biliyoruz.( mesela ayrı kalmak istemiyoruZ ama hayat...)
20’li yaşların tadı ile 30’lu yaşların demi çok başka derler. Tad alıp demlenme dönemindeyiz hepimiz:)
Bu süreç hepimiz için nelere kadir olabiliyor…
Her şeyin olacağı zamanda olduğunu biliyor, ama bunu yine arada kabul edemiyoruz😉Şükretmeyi öğrendik.
Küçük bir çocuğun o saf mutluluğu var biryerlerde içimizde.Artık, çok iyi biliyoruz Kimseyi değiştiremeyeceğimizi.Biz bile sancılı değişim süreçlerindeyken, bir başkasını değiştirmek manasız.Affetmeyi öğrenmeye çalışıyoruz...
Hani hep derler ya Merak etme, hayat seni yoğurur diye…
Evet, hayat da bizi yoğurdu ve son nefese kadar da yoğuracak…
Geriye doğru bakınca, pişmanlığımız olmasın...
Bereber geçirdiğimiz yıllara bizi bugüne getirdiği için teşekkür ediyoruz...

Ve iyi ki doğdun 50nin en Olgun en büyük ve duygu yüklü kızı :) diyoruz...

By son

maksimum 20 dk sonraa?

Hey mavi balikk
Simdi soyluyorum hemen bize gell
Beş dakikaya gelirsin zaten
Ne aliyim diye soruyosun
İcee al tadimdan; immm beyaz cikolata, bitter, karamel, balbadem..
Ya da tadimdaki abiye her zamankinden de o bilir
Ha evett cekirdek de al, koloni bi oturdu mu sabaha kadar yer muhabbetle
Cöplerini baska temiz paketlere atar, yeni gelen kisiler ne pissiniz der, halbuki kimin attigindan habersizizdir :)
Bunlari alcagin icin gelme süren uzar, tamam 15 dk olsunn
Ya da maksimum 20 dkya tamam mi..koloniye de yazariz herkes gelir
Maksimum 20dk tamam mi...bekliyoruz..

'Mlb'

 not:

tam olarak ani yakalamak mesele
geçmişle yada gelecek hayallerle yaşamayı bi kenara bırakıp
var oldugun zamana bak
ne işe yarıyorsun şu hayatta
dünden bugüne ne kattın kendine
evet dünden bugüne...
uzun bi süre değil tam olarak son 24 saatten bahsediyorum
kim için ufakta olsa bi şey yaptin mesela?
hediye demiyorum
kime Gülümsedin bugün içten?
kiminle derdi ne diye ilgilendin?
her cümlene 'ben' koymayı birak artık
sen, sadece senle huzur bulamazsın ki
bugün dünya icin ne yaptın?
sana dünyayı kurtar demedik
meselâ bir büyüğünün hatırını sor bugün. ara.
bi arkadaşının...
o mutlu olsun.. sende ol.
basit. bu kadar basit..
bununla dunyadaki mutluninsan sayisina 2 kisi ekle...sonra 1 daha 1 daha....

sonra dinle biraz etrafindakileri.
damarina bassa da dinle
hoşuna gitmese de.
cok zor olsa da sabret bazen..
içine Birşey atmadan..
gülümsemeyi öğren..
dene bunu..


ve sana indirilen Kitabı oku..
ne demişler, ne anlatılıyor orada kendine dert edin bunu
600 sayfa, sana az buz degil yüklüce birsey anlatiyor olmali...
bu mesaji incele.. baştan tekrar tekrar oku
hayatla ilgili ipuçlarini tavsiyeleri al.. uygula..
o senin ve hayatının kullanma kılavuzu..
böyle bombos geçip gitme
aç gözlerini...
kulaklarini...
 dinle...