Benim kıymetli arkadaşım,
Mutlu olmanı isterdim.
Bugün
Yarın
Dün
Öbür gün
Her gün
Akşam öğlen ve sabah
Her an
Keşke
Hassas biri olmasaydım
Keşke.
İnsanların öylesine kurduğu
Onlara göre kırıcı olmayan
Cümlelerine kırılmasaydım
Bu kadar önemsemeydim
Keşke.
O kadar o kadar o kadar çok isterdim ki
O kadar.
Keşke gülüp geçen biri olsaydım
Keşke doğru zamanda doğru cümleler kurabilseydim
Keşke.
Rüya tutucu gibi kötü anı tutucum olsaydı.
Dünü, bi saat ya da bi kaç dk öncesi kötü anılarımı hatırlamasaydım.
“Yalnız başına yaşasan bile tamamen mutlu olabilirsin.
İstediğini istediğin zaman yiyebilir, istediğin zaman uyuyabilirsin.
Yemek yemek ve uyumak..
Böyle ufak şeyleri kendi keyfime göre yapmanın ne çok mutlu ettiğini bilmiyordum.
Bir hafta boyunca temizlik yapmasam da her şey en son bıraktığım yerinde oluyor.
Tekrar bekar olunca, bir tekerin dönüp dolaşması gibi ne kadar zor bir hayat yaşadığımı farkettim..
Vakti geldiğinde kayınpederimin evine gitmek.
Beraber yemek yemem gereken o kadar çok insan vardı ki.
Nasıl bakarsan bak.
İnsan hayatı; ister evlilik hayatı ister iş hayatı olsun. Başkalarıyla iyi anlaşmak için çaba sarfetmekten ibaret.”
-Hayat..
Tam iyi gittiğini düşündüğün zaman…
Asla mükemmel bir günüm bile olmadı.
-Günde beş dakika.
Beş dakikalık huzurunuz varsa katlanılabilir.
Bir markette bir çocuğa kapıyı açık tuttuğumda çocuk ‘teşekkür ederim’ dediğinde bu beni yedi saniye mutlu ediyor.
Sabah gözlerimi açıp cumartesi olduğunu hatırladığımda bu beni on saniyeliğine mutlu ediyor.
Günde beş dakikayı böyle doldur.
Bu şekilde hayatta kalıyorum.
..
Ama bugün bir saniye bile toplayamadım.