Magazinsel olayı olan arkadaşlarınızın -çoğunun- sizin hayatınız yokmuşcasına başrolü oynayıp tüm muhabbetleri kendi olayları üzerinden yürütmesi..
Yorucu
İsterdim ki gönlü ferah olsun
Nefes aldığını hissetsin
Huzurlu olsun içi
Düşünüp durmasın elinde olmayan sebepleri ve değiştiremeyeceği gerçeklikleri
Sadece yaşasın
Dümdüz yaşasın ve hayattan keyif alsın
Kahkahalar patlatsın dolu dolu gülsün
İsterdim ki yanlış anlamalara fırsat vermesin
Çabalardan rahatsız olduğunu söyledi ama
Aslında içten içe biliyor olduğunu umut ediyorum;
Asıl hedefin çabamızı görmesi değil, onu kendine getirmek olduğunu..
Sert sözleriyle, bizi kendinden uzaklaştırmaya çalışıyor fakat
Cümleleri yardım çığlıkları gibi geliyor.
İsterdim ki
Gözlerim dolu dolu bu yazıyı yazmayayım,
Bunun yerine
Dış kapıyı açtığımda yüzünü göreyim.
Darılmayalım,
Birbirimize tutunalım.
Salça yaparken, "çok yorulduk, ben Bi çay koyayım" demiş.
Mutfağa gitmiş ve kalp krizi. Sonra yanındakilerden Bi feryat.
Ve bitti.
Bi kaç gündür içime oturan bir yumru oldu bu kadının hikayesi..niye bu kadar etkilendim bilmiyorum...
kışa çıkacağına olan umudundan mı, hayatının son gününde salça yapmasından mı, hepimizin hergün önemsizce yaptığı "Bi çay koyma" anında dünyaya vedasından mı bilmem.
Asla doktora yapmayacağım (inşallah)
Eğer azıcık bile meyledersem; şuan sabahın erken saatinde kalkıp Eskişehir’e seyahat edip ordan oraya koşturmaktan bitap düşmüş, harika gitmeyen her şey için canı sıkılmış, ayakları sızlayan, çok susamış beni hatırlamak için buraya not düşüyorum.
Asla doktora yapmayacağım